Suriye’de 13 yıldır direnen Esad rejimi 12 günde nasıl yıkıldı?

Suriye, Arap Baharı dalgasının son halkasıydı. Suriye’deki iç savaş 2011 yılında başladı. İç savaşı başlatan ateş Dera’daki bir duvar yazısıydı.

Arap baharından etkilenen gençler asıl mesleği göz doktorluğu olan Beşar Esad’a yönelik olarak bir duvara “senin sıran da geldi doktor” yazdılar. Yazıyı yazan gençlerin gözaltına alınması ve ailelerine şiddet uygulanması sonrasında 15 Mart 2011’de Cuma namazı çıkışı Dera ve Şam’da protesto gösterileri düzenlendi. Esad rejimi bu gösterilere şiddet uygularak yanıt verdi. Onlarca sivil hayatını kaybetti. Protesto gösterileri ve ayaklanma ülke geneline yayıldı. Suriye iç savaşı böyle başladı.

Esad rejimine muhalif çok sayıda grup oluştu. IŞİD Suriye’de de sahneye çıktı. El Kaide bağlantılı El Nusra, Türkiye’nin de desteklediği Suriye Milli Ordusu, ABD destekli SDG-YPG/PYD bu gruplar içinde ön plana çıktı ve Suriye’de belli bölgeleri kontrol etmeye başladı. Bu gruplar Esad’da karşı zaman zaman birbirinden bağımsız zaman zaman birlikte mücadele ettiler. Kimi zaman da kontrol ettikleri alanların sınırlarını genişletmek için birbirleriyle çatıştılar. Bu süreç içerisinde El Nusra Cephesi adını Heyet Tahrir eş Şam (HTŞ) olarak değiştirdi.

Suriye’de 2011 yılından bu yana süren iç savaşın seyri 27 Kasım’da Heyet Tahrir eş Şam örgütü liderliğindeki muhalif grupların başlattığı saldırıyla değişti. Muhalif gruplar 12 gün içinde sırasıyla Halep, Hama, Humus ve Şam’a girdi. Esad ülkeden kaçtı. Suriye ordusu direnişi bıraktı. Suriya Başbakanı Celali devlet kurumlarını HTŞ liderliğindeki muhaliflere teslim etmeye hazır olduklarını söyledi. HTŞ lideri Colani Şam’a girdi. Suriye Detlet Televizyonu’na konuşan Colani, “Gelecek bizim, Dönüş yok. 2011 başlattığımız mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

Suriye’nin devrik Devlet Başkanı Beşar Esad Rusya’ya sığındı. Rusya, Esad ve ailesine sığınma hakkı tanıdı.

Dünya kamuoyunun 13 yıl boyunca sorduğu “Esad rejimi devrilir mi?”sorusunun yanıtı 12 gün önce başlatılan saldırıyla yanıt buldu. Esad rejimi 12 günde devrildi. 12 gün süren saldırılarda muhalifler cephenin hiçbir noktasında ciddi bir direnişle karşılaşmadı. Rusya düşük dozlu bir hava desteği dışında sahada yoktu. İran ve Hizbullah da cephede yer almadı. Suriye Ordusu muhaliflerin girdiği her şehirden neredeyse çatışmadan geri çekildi. Aynı tavır Şam’da da sergilendi.

Muhaliflerin başlattığı saldırının 12 gün gibi kısa bir sürede sonuca ulaşmasının ana nedenlerinden biri Suriye ordusu direniş göstermemesiydi.

BBC’ye konuşan Avustralya’daki Melbourne Üniversitesi’nde Suriye uzmanı olan Dara Conduit, Esad’ın ordusunun yıllardır süren savaş yüzünden büyük kayıplar verdiğine dikkat çekiyor. Conduit ayrıca Esad’ın ana müttefikleri olan İran, Rusya ve Hizbullah’ın kendi çatışmalarıyla meşgul olduğunu vurguluyor.

HTŞ öncülüğündeki muhaliflerin saldırısının başlangıç 27 Kasım bölgedeki dengeler ve planlanan stratejiler açısından dikkat çekici.

Muhalifler 27 Kasım’da başllatığı saldırı ABD arabuluculuğunda İsrail-Hizbullah Ateşkes Anlaşmasının hemen sonrasında başladı.

ABD Başkanlık seçimi aynı döneme denk geldi. Trump’ın başkan seçilmesi Rusya-Ukrayna Savaşı ve Suriye sorununda bir denklemin gündeme gelebileceğinin işaretlerini de taşıyordu. Trump’ın açıklamaları da bunu destekler nitelikteydi.

Aynı günlerde Ukrayna Rusya’ya karşı ABD’nin verdiği füzeleri kullandı. Ukrayna-Rusya arasındaki çatışma yeni bir boyut kazandı. Bu nedenle Rusya, Suriye’ye daha önce verdiği desteği son saldırılarda vermedi ya da veremedi.

İran kendi iç sorunları ve İsrail ile girdiği çatışmalı dönemde Suriye’deki gelişmelere sessiz kaldı. Lübnan Hizbullah’ı Suriye’ye beklenen desteği vermedi. Esad yönetimi İran ve Rusya dışında müttefik olarak gördüğü diğer ülkelerden de verilen sözler dışında bir savunma desteği alamadı.

Suriye uzmanlarının belirttiği gibi Suriye ordusu İran ve Rusya’nın desteği ile 13 yıldır direniyordu. Bu destek çekilince savaşacak direncini kaybetti. İsrail düzenlediği saldırılarda İranlı askeri yöneticilerin hayatının kaybetmesi Suriye ordusunun güç kaybetmesinde etkili oldu.

Türkiye’nin Suriye iç savaşı süresince Suriye Milli Ordusu’na verdiği destek de saldırıların muhalif grupların savaş yeteneğini artıran bir başka unsurdu.

Yapılan yorumlarda son dönemde Suriye’de yaşanan bu sürecin perde arkasında planlanan bir çalışmanın sonucu olabileceği de vurgulanıyor. ABD ve Rusya’nın bu süreci bir uzlaşı içinde götürdüğü Esad’ın da buna uygun hareket ettiği yorumları da yapılıyor.

Suriye’de 61 yıllık Baas rejimi sonrasında yeni bir dönem başlıyor ve kartlar yeniden dağıtılıyor.