Türk Nefroloji Derneği, Dünya Böbrek Günü’nde “Sağlıklı Böbrek, Sağlıklı Hayat” başlığı altında Türkiye’deki böbrek hastalığı ile ilgili kapsamlı bir rapor hazırladı.
Dünya Böbrek Günü’nde kamuoyu ile paylaşılan rapora göre, Türkiye’de her 7 yetişkinden birinin kronik böbrek hastası olduğu tahmin ediliyor,
Türk Nefroloji Derneği (TND) ve AstraZeneca Türkiye iş birliğiyle hazırlanan raporda, Türkiye’de toplam nüfusun yüzde 2,5’ine “Kronik Böbrek Hastalığı” tanısı konduğu, tanı almamış hastalarla birlikte ise KBH hastalarının nüfusun yüzde 12’sine yaklaştığı belirtiliyor. Rapor, kronik böbrek hastalığının (KBH) Türkiye’deki sağlık sistemi ve bütçesi üzerinde oluşturduğu ciddi yükü gözler önüne sererken bu yükün gelecekte daha da artacağına dikkat çekiyor.
Raporda, kronik böbrek hastası oranının 2027’ye kadar yüzde 12,3’e yükselmesinin beklendiği belirtilerek, 2040 yılına kadar dünya genelinde beşinci önde gelen ölüm nedeni olması beklenen kronik böbrek hastalığının sağlık bütçesine önemli bir maddi yük getirdiğini dikkat çekiliyor.
Bu hastalığın maliyetleriyle ilgili rakamlara da yer verilen raporda Türkiye’de 2022 yılında toplam sağlık harcamalarının yüzde 5,76’sının böbrek yetmezliği hastalarının tedavi, diyaliz ve böbrek nakli harcamalarından oluştuğu hesaplanırken bu oranın 2027 itibarıyla yüzde 6,34’e yükseleceği tahmin ediliyor.
KBH ve renal replasman tedavisi (RRT) doğrudan maliyeti 2022 yılında 4,58 milyar doları bulmaktayken 2027 yılında 5 milyar doları aşması bekleniyor.
Erken teşhis önemli
“KBH’ye erken evrede müdahale edilmemesi kalp yetersizliği nedenli ölümleri artırıyor.” 8
Kronik böbrek hastalığının, sessiz ilerleyen bir hastalık olduğunu söyleyen Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Aydın Türkmen, “KBH’de erken evre belirtileri genellikle belirgin değil veya hiç yok. Bu nedenle KBH’li çoğu kişi hastalığın farkında değil ve teşhis edilmeden kalır. KBH, birden fazla morbidite ile ilişkili, bunların en yaygın olanları kardiyovasküler hastalık, hipertansiyon ve tip 2 diyabet. KBH’ye erken evrede müdahale edilmemesi kalp yetersizliği nedenli ölümleri artırıyor. Oysa KBH hastalarının daha erken evrede tespit edilip tedavi edilmesi sayesinde böbrek yetmezliği önlenebilir ve kardiyovasküler riskler azaltılabilir.” dedi.
“KBH’nin en sık görülen nedenleri diyabet, glomerüler böbrek hastalıkları ve hipertansiyondur”14
Diyabetin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde sıklığı giderek artan önemli bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çeken Türk Nefroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Özkan Güngör konuşmasında şunları söyledi:
“Diyabet, kronik böbrek hastalığının (KBH) en sık nedenidir. Ülkemizde 2023 yılı verilerine göre diyalize giren hastaların yüzde 34’ünde neden diyabetik böbrek hastalığıdır. Diyabetik böbrek hastalığının en erken ve önemli bulgusu idrarla protein atılımının artmış olmasıdır, bu zamanla daha da artar ve böbrek yetmezliği gelişir. Diyabetik böbrek hastalığı ne kadar erken saptanırsa ilerlemesini engellemek o kadar kolay olabilir. Diyabetik hastalarda böbrek hastalığı açısından düzenli tarama yapılması, erken tanı açısından gereklidir. “