Öcalan’ın silah bırakma çağrısı sonrası ilk tepkiler…

PKK lideri Abdullah Öcalan, ömrünü tamamladığını söylediği örgüte silah bırakması ve kendini feshetmesi çağrısı yaptı.

Öcalan’ın İmralı’dan kaleme aldığı yazılı açıklama, DEM Parti heyetinin üçüncü ziyaretinden sonra kamuoyuyla paylaşıldı.

Metnin Kürtçesi, yerine kayyum atanan eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Türkçesi ise DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan tarafından okundu.

Öcalan, Türkçe metni yaklaşık 350 kelime olan çağrıda PKK’nın kuruluşunu hazırlayan koşullardan günümüze yaşanan dönüşüme ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Ekim ayında yaptığı çağrıyla başlayan sürece değindi.

Beyaz Saray Sözcüsü

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü ve Stratejik İletişimden Sorumlu Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Brian Hughes, Abdullah Öcalan’ın PKK’nın kendini feshetmesi ve silah bırakması çağrısının bölgeye barış getirmeye yardımcı olmasının beklendiğini belirtti.

“Bu önemli bir gelişme ve Türk müttefiklerimizin ABD’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki IŞİD karşıtı ortakları konusunda rahatlamasına yardımcı olacağını umuyoruz. Bunun bu sorunlu bölgeye barış getirmeye yardımcı olacağına inanıyoruz.”

Barzani ve Talabani’den Öcalan’ın çağrısına tam destek

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve Kürdistan Yurtseverler Birliği Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma çağrısını memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani yaptığı açıklamada, İmralı Adası’nda tutuklu bulunan PKK kurucusu Abdullah Öcalan’ın örgüte silah bırakma ve kendini feshetme çağrısını memnuniyetle karşıladığını ifade etti.

“PKK’yı bu mesaja uymaya ve uygulamaya çağırıyoruz” diyen Barzani, “Elbette ki, silahla ve şiddetle değil, daha iyi sonuçların ve kazanımların elde edileceği barışçıl, medeni ve demokratik mücadelenin zamanıdır,” dedi.

Sonraki aşamanın, diğer partilerin de katılım sağladığı bir “barış ve çözüm aşaması” olmasını dileyen Barzani, “Biz Kürdistan Bölgesi olarak barış sürecini tam olarak destekliyoruz ve sürecin başarıya ulaşması için üzerimize düşen her türlü rolü oynamaya hazırız. İktidarının başından bu yana net bir vizyonla barış için çalışan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti hükümetinin rolünü de takdir ediyoruz,” diye konuştu.

KYB’den de Öcalan’ın çağrsına tam destek

Öte yandan Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) de Öcalan’ın çağrısını memnuniyetle karşıladı.

KYB Başkanı Bafel Talabani X’te yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Abdullah Öcalan’ın açıklamasını memnuniyetle karşılıyor, bu aşamada Kürtleri birleştirmek ve sorunları ortaklık ve dayanışmaya dayalı barışçıl diyalog yoluyla çözerek halkımız için daha parlak ve barışçıl bir geleceğin yolunu açmak için sorumlu ve gerekli bir çağrı olduğunu düşünüyoruz. Kürdistan Yurtseverler Birliği bu açıklamayı ileriye dönük önemli bir adım olarak görmekte ve Kürtler ile Türkler arasında birlik ve kardeşliği teşvik eden her türlü girişimi desteklemeyi ulusal bir görev olarak kabul etmektedir. Tüm tarafları bu açıklamayı sahiplenmeye ve kapsamlı bir barışa ulaşma yolunda pratik adımlar atmaya, Cumhurbaşkanı Mam Celal’in 1993 yılında temelini attığı bu tarihi fırsatı değerlendirmeye çağırıyoruz. Her zaman olduğu gibi, Kürdistan’ın dört parçasındaki Kürt kardeşlerimizle dayanışma içindeyiz.”

AP Raportörü Sanchez: Tarihi bir adım

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Abdullah Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma çağrısını tarihi bir adım olarak değerlendirdi.

Amor, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bugün Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yaptığı silah bırakma ve fesih çağrısı, son derece memnuniyetle karşılanan tarihi bir adımdır. Türkiye’deki Kürt meselesini diyalog ve uzlaşı temelinde, barışçıl bir şekilde çözüme kavuşturacak potansiyel bir siyasi ve kapsayıcı süreç için en iyi başlangıç noktasıdır” ifadelerini kullandı.

Berlin: Şiddetin sona ermesi önemli bir ilk adım olur

Alman hükümeti, PKK lideri Öcalan’ın örgütü feshetme çağrısını memnuniyetle karşıladı. Dışişleri Bakanlığı “şiddete son verilmesinin önemli bir ilk adım” olacağını açıkladı.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada “Abdullah Öcalan’ın bugün PKK ve bağlı gruplarına silah bırakma ve PKK’yı feshetme çağrısını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu, on binlerce insanın hayatına mal olan ve on yıllardır süren terör, şiddet ve misilleme sarmalını kırmak için tarihi bir fırsat sunacaktır” denildi.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında “şiddetin sona ermesinin önemli bir ilk adım” olacağına vurgu yapılırken, “Türkiye halkı için uygulanabilir bir çözüme giden yolda daha fazla adım atılması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.

Bakanlık açıklamasında “Öncelikle Türkiye’deki Kürtlerin kültürel ve demokratik haklarına saygı gösterilmesi ve bunların güvence altına alınması” gerektiğine işaret edilirken, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin “bu siyasi sürecin şekillendirilmesinde ve üzerinde uzlaşılan çözümlerin bağlayıcı bir şekilde yaşama geçirilmesinde” merkezi bir rol oynadığına işaret edildi.

‘Ne tür bir siyasi yapılanmadan bahsettiği net değil’

Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” metninde bu saptamaların ardından, “Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip, demokratik anlamda örgütlenmeleri, her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür” ifadeleri yer alıyor.

Bazı uzmanlar ise federasyon ve idari özerklik gibi önerilerin yer almadığı bir çağrıda bu tespitlerin “çelişkili” bir görüntü yarattığını savunuyor.

BBC Türkçe‘ye konuşan ABD merkezli Middle East Forum araştırmacısı Dr. Loqman Radpey, söz konusu öneriler yok sayıldıktan sonra ne tür bir siyasi yapılanmadan bahsedildiğinin anlaşılmadığını savunuyor:

“Meclis’teki Kürt vekillere bakarsanız, seslerinin olduğunu ancak etkilerinin sınırlı olduğunu görürsünüz… Katılımlarının bu bağlamda anlamlı olmadığını düşünüyorum.”

Radpey’e göre Öcalan’ın çağrısı, herhangi bir somut talebin yer almaması nedeniyle “zayıf”.

BBC Türkçe‘ye konuşan Erbil’deki Kürdistan Hewler Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arzu Yılmaz ise metinde silah bırakma çağrısının rasyonalitesine yönelik iki tespitin yer aldığını belirtiyor ve bunları şöyle sıralıyor:

“Hegemonyanın Kürt-Türk ittifakını son iki yüz yıldır hedeflediğine dair bir tespit var. Yani dünya düzenindeki değişim ve Cumhuriyetin ikinci yüzyılındaki değişim.”

‘İdari özerkliğin çözüm modeli olmaktan çıkarılması şaşırtıcı’

Demokratik toplum ihtiyacının “kaçınılmaz” olduğunu vurgulayan çağrıda, Öcalan, Kürtler için “Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümlerin”, “tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamadığını” savunuyor.

Bu, Öcalan’ın 2013 ve 2015’te paylaşılan Nevruz mektuplarındaki barış çağrılarında yer almayan bir saptama.

Arzu Yılmaz’a göre, Öcalan’ın çağrısında sadece federasyon ya da özerkliğin değil, “idari özerkliğin bile alternatif çözüm modeli olmaktan çıkarılması şaşırtıcı.”

Arzu Yılmaz bunu, “Çünkü merkezi bir yönetimde idari özerklik, merkezin avantajına olabilecek en ılımlı çözümdür” diyerek açıklıyor.

Yılmaz, “Bu kadar kısa ve genel bir metinde idari özerkliğin dahi bir çözüm alternatifi ya da modeli olma opsiyonu olarak görülmediğinin ikrarına neden gerek duyuldu?” diye soruyor. Bunun yakın dönemde “en çok konuşulacak konulardan biri” olacağı kanısında.

Yılmaz, metinde bunun yerine “demokrasi ve demokratik toplum” önerilerinin yer aldığını ancak ifadelerin tam olarak neye tekabül ettiğinin “net olmadığını” savunuyor.

BBC Türkçe‘ye konuşan AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, “çok makul bir çağrı” olarak nitelendirdiği metinde, “hak arama yöntemi olarak silah kullanılmasına” gerekçe olarak, “dünya savaşları sonrası gelişmelerin ve Türkiye’de demokratik kanalların tıkalı olmasının” gösterildiğini belirtiyor ve ekliyor:

“Ama artık silahın ve şiddetin meşruiyetinin kalmadığını söylüyor. Bu yüzden ‘İki yol var: Ya zorla ya da gönüllü fesihle bitecek’ diyor.”