Hülya ÖZTÜRK BAŞCI
TDK Güncel Türkçe Sözlüğüne göre uyku; “Çevrede olup bitenin farkında olmama,
dış uyaranlara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittiği, tepki gücünün zayıfladığı
ve her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumu, çevrede olup bitenin farkında
olmama, doğada görülen sükunet durumu ve aymazlık” demekmiş.
Uyutmak ise; “Uyumasını sağlamak, uyur duruma getirmek; yatırmak, acı, keder vb.ni hafifletmek, bir şeyi ilgi konusu olmaktan çıkarmak, unutturmak ve birini aldatmak, kandırmak anlamlarında.
Bir de uyanık kelimesi var; “Uyumamış, açıkgöz, uykudan uyanmış, yapacağı işi bilen, dikkatli ve tetikte
olan ve bilgisizlikten kurtulmuş, bilgili olan” elbette mecazlarıyla beraber.
Uyuduğumuz, uyandığımız günler birbirini kovalarken, TBMM Tarım, Orman ve
Köyişleri Komisyonu’nda, sahipsiz hayvanlara yönelik Hayvanları Koruma Kanunu, sonucu
değil de uygulamayı kimin yapacağını değiştiren değişikliklerle kabul edildi.
Buna göre; kamuoyunda yer eden deyişle “sokak hayvanlarının uyutulması”, yerel yönetimler yerine
veteriner hekim tarafından ya da gözetiminde yapılabilecek. Sokakta yaşayan hayvanlar yerel
yönetimlerce toplanıp, yetersiz barınaklarda yeterince bakılamayacakları için yasanın izin
verdiği şekilde uyutulabilecek. Aslında uyanmayacaklar ve ölecekler.
Sokak hayvanlarından bir dostla dertleştik bu olanlar olurken. “Biz” dedim “yasa
yaptık sizi uyutmak için. Kısa bir süre sizi konuk edip bakamayacakları ya da bakmayacakları
için sizi uyutacaklar ve bir daha uyanmayacaksınız.” “Neden uyutuyorsunuz bizi? Biz uyanık
değiliz” dedi dostum ve hüzünlü gözlerle ekledi: “Daha iyi bir toplumda yaşamak istiyorsanız,
uyanıklığı, açıkgözlülüğü (uyanık davranarak çıkar sağlayan, imkanlardan kurnazca
yararlanmayı bilen,TDK) uyutun ve bir daha uyanmasın. Uyanık davranarak çıkar sağlayan
açıkgözleri beslemeyi bıraktığınızda, dünya hepimiz için daha iyi bir yer olacak.”