Engin BAŞCI
Önce bir veda mesajı düştü güne, ardından haberi:
“Hoşça kalın dostlarım benim hoşça kalın!
Sizi canımda canımın içinde, kavgamı kafamda götürüyorum.
Hoşça kalın dostlarım benim hoşça kalın…
Resimlerdeki kuşlar gibi dizilip üstüne kumsalın, mendil sallamayın bana. İstemez…
Tek hecesiz elveda”
Türk Tiyatrosu’nun büyük ustası Genco Erkal, kavgamı kafamda götürüyorum dese de bize bir kavga bırakarak gitti.
Değerlerin çürümeye bırakıldığı, ilkelerin pazara çıkarıldığı bir dünyada bize dayatılan her şeye ve kirlenmeye itiraz ederek gitti.
Beyazı koruyan son şövalyelerdendi O.
Her dönem, her yerde sözünü söyledi.
Kâh Nazım’ın şiirleriyle, kâh kaleme aldığı ve sahnelediği oyunlarla başka bir hayat mümkün diyenlerdendi.
Hayata dair sözü olan sanatçılardandı.
Kurucusu olduğu Dostlar Tiyatrosu unutulmaz oyunlarla bu sözü sahneledi yıllarca…
Bazen arkadaşlarıyla bazen tek kişilik oyunlarla seslendi halka.
Rus yazar Nikolay Gogol’un “Bir Delinin Hatıra Defteri” adlı öyküsünü tiyatroya uyarlayıp üç farklı yorumla yıllarca oynadı.
Tiyatronun sihirli oyuncularındandı. Sahneye çıktığı an o sihri bütün salona yayıyordu.
Muhsin Ertuğrul’un teklifiyle başladığı profesyonel tiyatro hayatında çalıştığı bütün ustalardan biriktirdiğini kendi tarzıyla bambaşka bir seviyeye taşıdı.
Kenter Tiyatrosu, Gülriz Sururı-Engin Cezzar ve Ankara Sanat Tiyatrosu onun sanatının şekillenmesinde önemli kilometre taşları oldu.
AST’ta “Aslan Asker Svayk” oyununda Svayk rolüyle, Gülrüz Sururi_Engin Cezzar Tiyatrosu’nda yönettiği “Keşanlı Ali Destanı” oyunuyla silinmez bir iz bıraktı.
O iz Mehmet Akan, Şevket Altuğ, Ferit Erkal, Arif Erkin Güzelbeyoğlu ve Nurten Tunç ile birlikte kurduğu Dostlar Tiyatrosu’yla derinleşti.
Genco Erkal Aslan Asker Svayk, Bir Deli’nin Hatıra Defteri, Galileo, Yalınayak Sokrates, Kerem Gibi, Can oyunlarıyla tiyatroda anıtlaştı.
Yazıp yönettiği “Sivas’93” oyunu ise onun sanata yüklediği misyonun gösterisiydi.
Oyınculuğunu Beyaz Perde’ye de taşıdı.
Ali Özgentürk’ün “At”, Erden Kıral’ın “Hakkari’de Bir Mevsim”, Zeki Ökten’in “Faize Hücum” filmlerinde unutulmaz karakterlere can verdi.
Onun tiyatro ve sinemada canlandırdığı karakterler kirli bir düzenin bize göstermek istemediği gerçekliğin hikâyelerini anlattı.
Genco Erkal, nefesi elverdiğince hegemonyanın planlarını ve oyunlarını deşifre etmeye çalıştı.
Onun hayatı bir direnişin sanat dünyasındaki abidesiydi.
O yüzden “tek hecesiz elveda”sı bir elveda değil aslında.
Çünkü hayatı ve oyunlarıyla anlattığı kafasındaki o kavga şimdi bizim kafamızda…