ABD, Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili istihbarat raporunu kamuoyuna açıkladı. Raporda, “Suudi Arabistan “Veliaht Prensi’nin, İstanbul, Türkiye’de gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın yakalanması veya öldürülmesine yönelik operasyonu onayladığını değerlendiriyoruz” deniliyor.
İngiliz yayın kuruluşu BBC Türkçe’nin haberine göre, iki yıl önce hazırlanan ve kısmen üzeri karartılan raporda, bu değerlendirmenin “Muhammed Bin Salman’ın Suudi Arabistan’daki karar alma süreçleri üzerindeki kontrolü, önemli bir danışmanı ve korumalarının operasyona doğrudan katılması ve Veliaht Prens’in Kaşıkçı da dahil ülke dışındaki muhalifleri susturmak için şiddet içeren önlemler almasına dayandırıldığı” vurgulandı.
2019’da hazırlanan ancak eski ABD Başkanı Donald Trump’un kamuoyuyla paylaşmadığı raporda Veliaht Prens’in 2017’den bu yana ülkenin güvenlik ve istihbarat kuruluşları üzerinde mutlak bir kontrolü olduğu ve Suudi yetkililerin bu tür bir operasyonu Veliaht Prens’in onayı olmadan gerçekleştirmesinin çok düşük bir ihtimal olduğu da kaydediliyor.
Raporda Muhammed Bin Salman’ın büyük olasılıkla, yardımcılarının verilen görevleri yerine getirememeleri halinde, kovulacakları veya tutuklanacaklarını düşündükleri bir ortam yarattığı, bunun da yardımcılarının Veliaht Prens’in emirlerini sorgulamasının ya da onayı olmadan böyle hassas bir operasyona girişmelerinin mümkün olmadığını gösterdiği vurgulanıyor.
İstanbul’a giden 15 kişilik ekibin arasında, Suudi Medya İşleri Çalışmaları’nda (CSMARC) görev alan ya da bağlantılı isimler bulunduğu, suikast sırasında bu kuruma Saud el Kahtani’nin başkanlık ettiği, Veliaht Prens’in yakın danışmanı El Kahtani’nin de 2018 ortalarında açıkça, Muhammed bin Salman’ın onayı olmadan karar almadığını söylediği hatırlatılıyor.
Ekipte ayrıca, Muhammed bin Salman’ın seçkin yakın koruma ekibinden yedi kişi bulunduğu ve bu ekibin prensin onayı olmadan operasyona katılamayacakları ifade ediliyor.
ABD Başkanı Joe Biden rapor açıklanmadan saatler önce Suudi Arabistan Kralı Selman ile telefonda görüştü. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada “ABD’nin evrensel insan hakları ve hukukun üstünlüğüne verdiği önemin hatırlatıldığı” ifade edildi.
Muhalif Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmüştü.
Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’dan gönderilen bir heyet tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Cesedi ise tüm aramalara rağmen henüz bulunamadı.
Veliaht Prens Muhammed Bin Selman, 2019’daki bir açıklamasında “Kaşıkçı cinayetini işleyenlerin sorumluluğunda olduğunu” kabul etmiş ancak cinayetten haberi olduğu iddialarını yalanlamıştı.
Suudi yetkililer, cinayeti işleyenlerin, bunu yönetimden habersiz yapan ve görevini kötüye kullanan kişiler olduklarını öne sürmüştü.
Suudi Arabistan Başsavcısı da, Kaşıkçı’nın ülkeye dönmesi için kendisiyle görüşmeler yürüten, ancak Kaşıkçı geri dönmeyi reddedince cinayet emrini veren istihbarat servisi başkan yardımcısının, bu kararını yönetime bildirmediğini söylemişti.
Suudi Arabistan’da yargılanan beş kişi hakkında ölüm cezası verilmiş ancak bu daha sonra 20 yıl hapis cezasına çevrilmişti.
Halen Suudi Arabistan Savunma Bakan Yardımcısı olan Prens Halid’in, Veliaht Prens’in talebi üzerine Kaşıkçı’ya telefon ettiği ve İstanbul’daki Suudi konsolosluğuna gitmesinin güvenli olduğuna dair güvence verdiği iddia ediliyor. Prens Halid ise Kaşıkçı ile irtibata geçtiği iddialarını reddetti.
Birleşmiş Milletler raportörü Agnes Callamard ise 2019’da Suudi Arabistan’ı, Kaşıkçı’yı “kasıtlı, planlı bir şekilde öldürmekle” suçlamıştı.
Rapor neden şimdi yayımlandı?
Raporun yayımlanması, Biden’ın Suudi Arabistan ile ilişkileri yeniden düzenleme ve Suudilere karşı eski başkan Donald Trump’tan daha katı tutum alma politikasının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Trump yönetimi, raporun yayımlanması yönündeki talepleri reddetmiş, Suudilerle işbirliğinin geliştirilmesi üzerinde durmuştu.
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Çarşamba günkü açıklamasında Biden’ın Veliaht Prens ile değil Kral Selman ile görüşeceğini vurgulamış, ancak bunun ne zaman olacağına dair detaylı bilgi vermemişti.
Biden, Suudi Arabistan’a yönelik büyük politika değişikliğine giderek, Suudi Arabistan önderliğinde koalisyon güçlerinin Yemen’e karşı yürüttüğü saldırıları desteklemeyeceğini açıklamıştı.
Cemal Kaşıkçı’ya ne olmuştu?
59 yaşındaki Cemal Kaşıkçı, boşanma belgelerini almak üzere 2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na girmiş ve bir daha çıkmamıştı.
Suudi savcılık yetkilileri, Kaşıkçı’nın zorla alıkonulduğu ve fazla miktarda sakinleştirici iğne yapılması nedeniyle öldüğünü, ardından cesedinin parçalanarak konsolosluk dışındaki birine teslim edildiğini söylemişti.
Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili olarak İstanbul’da açılan davada ise son olarak iki iddianame birleştirilmiş ve şüpheli sayısı 26’ya çıkmıştı.
İlk iddianamede İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı General Ahmet bin Muhammed el Asıri ve Kraliyet Ailesi danışmanı Saud el Kahtani, ”tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürmeye azmettirme” suçlamasıyla; diğer 18 şüpheli ise “tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme” suçlamasıyla yargılanıyordu.
İkinci iddianamede ise altı firari şüpheli hakkında suçlamalar yer almıştı. Cinayete karışmakla suçlanan zanlılardan muavin konsolos Sultan Yahya A. ve ateşe Yasit Halit M.’nin, “tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme” suçundan müebbet hapisleri isteniyor.