Arzunun dolaysız ifadesi: “En Sevdiğim Pastam”

Kemal ASLAN

Yönetmenliğini Maryam Moghadam ve Behtash Sanaeeha’nın yaptığı 2024 yılı yapımı “En Sevdiğim Pastam” filmi yalnızlık girdabındaki aynı yaştaki (70) iki insanın bir geceye sığan aşkı arama- bulma temelinde insan ilişkilerindeki temel konuların (ilgi, arzu, hoşlanma, onaylanma, arzunun karşılık bulması, birlikte dans edip eğlenme, yaşanan andan zevk alma ve mutlu olmanın) yanı sıra İran’ın toplumsal yaşamında yaşanan sorunlara (emeklilerin giderek sosyal hayattan uzaklaşması, eskiden gittikleri mekânlara hayat pahalılığı dolayısıyla gidememeleri giderek evlerine kapanmaları, maaşlarının yetmemesi, başı az da olsa açık olan kızların ahlak polisi tarafından tutuklanması, âşıkların el ele gezmesi durumunda ahlak polisinin müdahale etmesi, evlerde bekâr iki karşı cinsin birlikte eğlenmeleri, durumunda tutuklanmaları ve evlendirilmeleri, insanların özgürlük ortamından uzak baskı altında yaşamalarına) değiniyor.

30 yıl önce kocası ölen Mahin (emekli hemşire), dört duvar arasında yalnızlıktan bunaldığının farkına varınca hayatına birinin girmesiyle sosyalleşme yönünde adımlar atar. Bu çerçevede kendi yaşındaki insanların bulunduğu mekânlara (kafe, park ve emeklilerin gittiği restoranlara) gider. Gittiği restoranda yemek yerken çevresiyle ilgilenmeyen ve arkadaşlarıyla konuşmayan kendi yaşına uygun gazi taksi sürücüsü Faramaz dikkatini çeker. Onunla ilişkiye geçmek için çalıştığı taksi durağına gidip onun gelmesini bekler. Mahin, ilk andan itibaren Faramarz’a yönelik arzusunu, ilgisini hem davranışı ile hem de sözcükleriyle korkmadan ortaya koyuyor. Zira o, ne istediğini bilen, kendinin farkında olan arzularını yaşamak için ne yapması ve nasıl davranması gerektiğinin bilincinde olan biri. Böyle bir duruma herhangi bir erkeğin kayıtsız kalması mümkün değildir. Üstelik Faramarz da yaşadığı rutin hayattan ve yalnızlıktan bunalmıştır.Ondan önce kendisini evine bırakmasını ister. Yol boyunca sohbet ilerleyince bu gece evine gelmesini talep eder.Eve gittiklerinde Mahin, ona yemek hazırlar ve iki litrelik ev yapımı kırmızı şarabı birlikte içmeyi teklif eder. Sohbet sırasında Mahin, ona evli olup olmadığını sorar o da 20 yıl önce annesinin tanıştırdığı dindar bir kadınla kısa süre evlilik yaptığını ancak eşinin dini uygulamalar konusunda baskısına maruz kaldığını ve kısa süre sonra ayrıldıklarını anlatır. Mahin, hiç kimseye âşık olup olmadığını sorunca o da üç ay bir kızla çıktığını ancak aralarında herhangi bir cinsel ilişki yaşanmadığını söyler. Mahin, cinsel ilişki sürdürmeden ne yaptığını sorar. O da hayatında kimse olmadan bugüne geldiğini söyler. Aslında bu sohbet karşılıklı olarak iki kaşı cinsin birbirini geçmişleri açısından tanımaya yöneliktir. Çünkü Mahin, uzun süreli bir ilişki yaşamak istemektedir. Mahin, Faramarz’abir kadının bir erkeği nasıl sevebileceğini bugün öğrenen şanslı bir erkeksin” der. Faramarz da gülümseyerek  “bunu senden öğrendim” der. Mahin’in arzusunu dolaysız, maskelemeden ortaya koyması Faramarz’ı da benzer bir davranışa yöneltir. İkisinin de yaşça olgun olmaları yaşamın kıyısında olduklarının bilinciyle hareket etmeleri arzu dilini baskılamadan, gizlemeden ortaya koymalarına yol açmıştır. Onlar, kendilerinden yaşça daha küçük olanların “nasıl anlaşılırım?”, “bana nasıl bakarlar, ne derler?” kaygısından uzak kendini gerçekleştirmenin beklenti ve isteklerini karşı tarafa açık iletişim yoluyla ifade etmekten geçtiğinin farkındadırlar. Hayatın kısa olduğunu, bu süreçte yaşanabilecekleri kaçırmamanın bilinciyle hareket eden Mahin ve Faramarz ne istediklerini bilmenin ne kadar önemli olduğunu seyirciye hatırlatıyor.Birlikte dans ettikleri sahnede karşılıklı iltifatları ikili ilişkilerde sözcüklerin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Yaşlı da olsa iki insanın mutluluğu yakalayabileceğini bunun için ön yargısız davranmanın önemini ortaya koyan film, bir insanı hayatının parçası haline getirmenin onunla birlikte bir yaşam inşa etmenin kendini ortaya koymadan mümkün olmayacağını anlatıyor. Yaklaşık birkaç saate sığan bir yakınlaşmayı, aşkı anlatan film, dramatik bir biçimde sona eriyor.

Sınırlı mekânların yer aldığı dar bütçeli filmde daha çok ev ve bahçede çekimler gerçekleştirilmiş. “En Sevdiğim Pastam” filmi vizyondayken izlenmeli. Çünkü herkesin kendisine göre çıkaracağı dersler var.