Engin BAŞCI
Bir yıl geride kaldı.
2023’u uğurlarken oysa ne hayaller kurmuş, ne dilekler tutmuştuk.
Yeni yıl gelecek, dertlerimiz bitecekti.
Olmadı.
Her şey iyiye gideceğine daha da kötüleşti.
Özellikle ekonomide.
Halkın alım gücü azalmaya devam etti.
Gerçi Esad’ı devirmek için Suriye’de 13 yıldır sürdürülen savaş sonuç verdi.
Emevi Camii’nde Türk yetkililer namaz bile kıldı.
Yani 13 yıllık hayal gerçekleşti.
Dışişleri Bakanımız Suriye’nin selefi yeni lideri ile kucaklaştı da.
“Terörist” Colani, “Sayın Colani” oldu.
Savaş nedeniyle gelen Suriyeliler’de ise sevinç gösterileri dışında bir hareket yok.
Suriye’den Türkiye’ye olan göç dalgası aynı oranda tersine dönmedi.
Dönenlerin oranı beklentilerin çok altında kaldı.
Yıl içinde bizi üzen, derinden yaralayan olaylar da oldu.
Yenidoğan çetesinin yaptıkları, kadın cinayetleri, Narin’in katledilişi öne çıkan olaylardı.
Basın özgürdür diye diye gazeteciler üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanan baskılar yıl içerisinde çokça görüldü.
Birçok gazeteci adliye koridorlarını arşınladı, gözaltına alındı.
Nedeni yazdıklarıydı.
Yıl sonuna doğru herkesi şaşırtan gelişmeler de oldu. Tam da Suriye’de yaşanan gelişmelerin arefesinde…
MHP lideri Devlet Bahçeli, Kürt sorununun çözümünde Abdullah Öcalan’ı adres gösterdi ve ona misyon yükledi.
Bahçeli’nin açıklamaları yılın son günlerinde etkisini gösterdi.
Somut adımlar atılmaya başlandı.
İmralı’da DEM Parti yöneticileri Öcalan’ı ziyaret etti.
Öcalan’ın mesajları kamuoyu ile paylaşıldı.
Suriye ve Kürt sorunu konuşulurken asgari ücrette yapılacak artış hızla açıklandı.
Beklentiler boşa çıktı, asgari ücret açlık sınırında kaldı.
Memur ve emekli geçen yıldan imzalanan toplu sözleşmenin mağduru oldu. Kamu harçlarının yüzde 44 arttığı bir ortamda yılın ilk yarısı için yüzde 12’lerde zamla yetindi.
2025’e dair dilekler tutuldu, ama bu kez hayaller kurulamadı.
Yaşanan gerçekliğin etkisi ile insanların hayalleri bile uçup gitti.
Hayaller Suriye’deki gelişmeler ve Türkiye’nin kazanımları üzerinden kurulmaya başlandı.
Filistin ve Gazze de unutulmadı.
Yılın ilk günü Galata Köprüsü’nde yapılan Filistin’e destek mitinginde, “Ayasofya nasıl zincirlerinden kurtulduysa Emevi Cami nasıl eli kanlı bir diktatörden kurtulduysa inşallah hürriyet ve adalet güneşi Mescid-i Aksa’da da doğacaktır” açıklaması yapıldı.
İmralı’da Öcalan ile görüşen DEM Partililer yılın ikinci gününde siyasi turlara başladılar. İlk görüşmeyi de TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile yaptılar. Aynı gün sürecin başlamasına neden olan açıklamaları yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile de görüştüler.
Suriye ile bağlantılı oluşan bu pembe tabloya ekonomiyi de dahil etmek biraz zor.
Görünen o ki 2025 yılı zor geçecek.
Özellikle çalışanlar ve dar gelirli kesim için.
Öne alınmış bir seçimin de konuşulduğu yılın ilk günlerinde 2025 yılı ne getirecek bilinmez.
Trump yönetimindeki ABD etkisini, Suriye’deki gelişmeleri sessiz ve pasif bir görüntüyle izleyen Putin’in manevralarını, İran ve Çin’in dünyadaki bu gelişmelere refleksini hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
Kesin olan şu ki bu politikalar bir şekilde Türkiye’yi de etkileyecek.
2025 yılı 2024’ten daha hareketli geçeceğe benziyor.
Dünya bir satranç tahtası.
Şahlar, vezirler, atlar ve filler kadar piyonlar da var.
Ve yeri geldiğinde piyonlar da vezir kadar can yakıyor.
O yüzden dikkatli olmak gerek.
Aynı durum içerideki ekonomik tablo için de geçerli.
Çalışan da çalışmayan da, esnaf da çiftçi de zor geçecek bir yıla girdi.
Şirketler de aynı zorlu oyunun içinde.
Sözün özü bir atasözü:
Ayağını yorganına göre uzat.
İyi de yorgan da giderek küçülüyor…