Orman yangınları nasıl önlenebilir? Ormanlar yangına dayanıklı hale getirilebilir mi?

Dünyanın pek çok yerinde ormanlar yaz aylarında çıkan yangınlara teslim oluyor. Dünyanın akciğerleri alev alev yanıyor. Orman yangınları her yıl olduğu gibi bu yıl da dünyanın pek çok yerini etkiliyor. Türkiye de orman yangınlarının etkilediği ülkelerden biri… İzmir’in ormanları günlerce yandı. Tekirdağ ve Çanakkale’de çıkan yangınlar doğanın akciğerlerinde kara lekeler oluşturdu.

DW Türkçe’nin haberine göre; Avrupa Birliği meteoroloji servisi Copernicus’un yangın haritasında veriler değerlendirildiğinde Avrupa’nın güneyi şu anda en büyük risk altındaki bölgelerden. Yangınların çoğu insan kaynaklı olmasına rağmen (ister tarlaya yer açmak için bilinçli çıkarılsın, ister izmarit veya cam şişelerle kaza sonucu olsun), iklim krizi ve aşırı sıcaklar bu yangınların hızla büyümesinde ve yayılmasında en önemli etken…

DW’ye konuşan Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) uzmanı Albert Wodtke, iklim krizinin etkisiyle havanın daha sıcak ve kuru hale geldiğini, bunun da yangın riskini artırdığını belirtti.

2001-2024 yılları arasında dünyada yaklaşık 152 milyon hektar orman, yangınlarda yok oldu. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na göre, aşırı yangınlar 2030’a kadar yüzde 14, 2050’ye kadar yüzde 30 ve yüzyıl sonuna kadar yüzde 50 artacak.

Yangınlar, artık nemli bölgeleri de etkiliyor. Amazonlar ya da Endonezya ormanları buna örnek. Albert Wodtke, “Yangınları kısa vadede engelleyemeyiz ama kendimizi uyarlayabiliriz” diyor. Peki bu nasıl olacak?

Almanya Doğayı Koruma Birliği’nden (NABU) Sven Selbert’e göre, yangınlara karşı en iyi korunma yolu doğal ormanlar. Orman tipi bölgelere göre değişse de Orta Avrupa’da örneğin yapraklı ormanlar daha serin ve nemli olduğu için daha güvenli.

Buna karşın iğne yapraklı ağaçlar, özellikle de sık dikilmiş çam ormanları, içerdikleri ağaç reçinesi ve alt tabakadaki kuru otlarla yangınların yayılmasına neden olabiliyor. Akdeniz bölgesinde hızlı büyüyen okaliptüs ağaçları da benzer riskler taşıyor.

Doğal ormanlara dönüş yavaş olduğu için, yangınların yayılmasını önlemek için acil önlemler şart. DW’ye konuşan Avrupa Orman Enstitüsü’nden Lindon Pronto’ya göre, yerdeki kuru ot, dal ve yaprakları temizlemek gerekiyor. Bu, ot temizliği, hayvan otlatması ya da kış sonu kontrollü çıkarılan önleyici yangınlarla sağlanabilir.

NABU uzmanı Selbert ise yer seviyesindeki yangınlar, taç yangınına dönüşmedikçe orman ekosistemine zarar vermeyeceğini söylüyor. Ancak taç yangını çıktığında kontrol altına almak zor. Bu nedenle, tek tür ağaç dikimlerinin seyreltilmesi ve ağaçların alt dallarının budanması öneriliyor.

Bilhassa Akdeniz gibi yoğun ağaçlı alanlarda, “yangın şeritleri” etkili bir çözüm olabilir. Bu şeritlerde, geniş alanlar bitki örtüsünden tamamen arındırılıyor.  Yangın, bu şeritlerde ilerleyemiyor ya da karşı ateşle durdurulabiliyor. Bu alanlara su verilerek yangının geçişinin daha da zorlaştırılması mümkün.

Yollar ya da nehirler de bu amaçla kullanılabilir. Ancak kenarındaki ot, çalı ve çöplerin temizlenmesi şart. Yeni yangın şeritleri ise itfaiyenin erişebileceği noktalarda olmalı.

Ormanlık alanlara yakın yerleşim birimleri için yeşil yangın bariyerleri dikilebilir. Orta Avrupa’da bunun için yerli yapraklı ağaçlar tercih ediliyor. Yangına hassas bitkilerin yerleşim alanlarından uzak tutulması önemli. Örneğin ABD’deki yangınlarda yayılmanın bir nedeni, hızlı büyüyen ve çabuk tutuşan yabancı bir ot türü olan Cheatgrass.

Orman yangını başladığında müdahale süresi hayati. Bunun için bazı Alman eyaletlerinde gözetleme kameraları kullanılıyor. Bu kameralar fotoğraf çekip analiz merkezine iletiyor. Yangın teyit edilirse, hemen itfaiyeye haber veriliyor.

Ayrıca bölgede su erişimi sağlanmalı. Yangın uçakları ve helikopterlerin de riskli alanlarda hazır bulundurulması gerekiyor.

Sonuç: İklim krizinin etkileriyle yangınlar artacak. Ancak doğru hazırlık, iyi bir orman yönetimi ve etkin müdahale, etkileri azaltabilir.