Yeni ekonomik program ne anlama geliyor… Uzmanlar değerlendiriyor…

HABERİ BURADAN DİNLEYEBİLİRSİNİZ.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 2021-2023 yılları arasını kapsayan Yeni Ekonomi Programı’nı İstanbul’da açıkladı.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 2018 yılında açıklanan ilk YEP sonrası ekonomide yakalanan ivmenin Corona pandemisinin ardından kaybedildiğini söyledi.

Bakan Albayrak’ın açıkladığı, “Yeni Dengeleme-Yeni Normal- Yeni Ekonomi” başlıklı yeni programda ekonomik hedefler revize edildi.

2020 rakamları.

2020 yılı için yüzde 5 olarak öngörülen büyüme hedefi yüzde 0,3 olarak belirlendi. 2020 yılı için yüzde 8.5 olarak öngörülen enflasyon hedefinin ise bu yıl için yüzde 10.5 olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Bu yıl için öngörülen yüzde 1,2 oranındaki cari açık yüzde 3,5 olarak revize edildi.

2020 yılı için 858 milyar dolar açıklanan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla GSYH’nın 702 milyar dolar olarak gerçekleşmesi bekleniyor.

Yeni Hedefler.

Yeni Ekonomi Programı’nda büyüme hedefleri, 2021 için yüzde 5,8, 2022 ve 2023 için yüzde 5 olarak belirlendi.

Enflasyon hedefleri ise 2020 için yüzde 10,5, 2021 için yüzde 8, 2022 için yüzde 6, 2023 için yüzde 4,9 oldu.

İşsizlik tahminleri ise 2020 için yüzde 13.8, 2021 için yüzde 12.9, 2022 için yüzde 11.8 ve 2023 için yüzde 10.9 olarak belirlendi.

Programda, cari işlemler açığının milli gelire oranının 2020 yılı için yüzde 3.5, 2021 için yüzde 1.9, 2022 için yüzde 0.7 belirlendi.  2023’te ise milli gelirin yüzde 0,1’i oranında cari fazla verilmesi amaçlandı.

Milli Gelirin, 2020 yılında 702 milyar dolar, 2021’de 735 milyar dolar, 2022’de 801 milyar dolar ve 2023’te 875 milyar dolara ulaşacağı hedeflendi.

Bütçe açığının milli gelire oranı 2020 yılında yüzde 4.9 olarak gerçekleşeceği, gelecek 3 yılda ise bu göstergenin sırasıyla yüzde 4,3, yüzde 3,9 ve yüzde 3,5’e düşürülmesi hedeflendi.

Uzmanlar ne diyor.

Prof. Öner Günçavdı.

Alman Yayın Kurumu DW Türkçe’ye programı değerlendiren İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Öner Günçavdı, hükümetin hem bu yıl hem de gelecek 3 yıl için belirlediği büyüme beklentisi fazlasıyla iyimser bulduğunu belirtti.

Programda hedeflenen yüzde 5-6 seviyesinde büyüme için gereken kaynakların nasıl oluşturulacağının belirsiz olduğunu ifade eden Prof. Günçavdı, “Öncelikle 2020’nin tamamı için öngörülen binde 3’lük büyümeye bakmak lazım. Pek çok uluslararası kuruluş Türkiye’nin 2020’de yüzde 2-3’lük bir küçülme yaşayacağını öngörüyor. Bakanlık, kötümser senaryoda bile yüzde 1,5 küçülme bekliyor” dedi.

Prof.Dr. Selva Demiralp.

Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp İngiliz Yayın Kurumu BBC Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, Yeni Ekonomi Programı’nın (YEP) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararı ve diğer politika adımları ile beraber değerlendirmek gerektiğini belirtti.

Prof.Dr. Demiralp, şu saptamalarda bulundu:

“YEP sunumunda yılın ilk yarısında uygulanan politikaların geri çekilmesi bir normalizasyon olarak nitelendirildi. Salgının ve vaka sayılarının halen oldukça kritik noktalarda olduğunu düşünürsek bir normalleşmeden bahsedebilmek için erken olduğunu düşünüyorum.

Bunun yerine söz konusu değişiklikleri uygulanan politikaların yarattığı kırılganlıklar ışığında bir geri adım olarak değerlendirmek kanımca daha anlamlı olabilir.

Piyasalar hatayı affetmiyor. Yolun bundan sonrasında hata yapma lüksümüz kalmadı. O nedenle atılacak adımların çok iyi tartılması, zamanlamasından iletişimine tüm ayrıntılarının titizlikle belirlenmesi her zamankinden daha da önemli.”

Prof.Dr.Erhan Aslanoğlu.

Programı DW Türkçe’ye değerlendiren Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu’na göre, Türkiye ekonomisinin yapısal bir sorunu olan enflasyona dair daha ciddi bir programa ihtiyaç var.

Pandemi döneminin tüm dünyada büyük bir belirsizlik yarattığını makro tahminlerde hata payının yüksek olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi: “Türkiye’nin önceliğinin enflasyonu düşürmek olması gerektiğini düşünüyorum. Bunun çok daha kapsamlı, öncelikli bir hedef olması, Türkiye’nin diğer makro hedefleri yakalaması açısından da önemli olacaktır. Bu anlamda tek haneli bir rakam değil, daha hızlı ve güçlü inişi gerçekleştirmeye yönelik bir plan, bir programla gitmek daha yerinde olur.”  

Ekonomist Dr.Sabri Öncü.

Ekonomist Dr. Sabri Öncü Berat Albayrak’ın açıkladığı Yeni Ekonomik Program için “Berat Albayrak politik bir oyun oynuyor. Anlattıkları gerçeklerle taban tabana zıt. Eğer dediği gibi olsa dolar bugün bu seviyede olmazdı” dedi.

Bianet’e konuşan ekonomist Sabri Öncü ise Bakan Albayrak’ın tahminlerinin ve açıkladığı planların gerçeklikten uzak olduğunu söyledi.

Öncü, hükümetin sadece kredi vererek ekonomiyi yoluna koymaya çalıştığını, ekonominin ise gün geçtikçe daha da kötüye gittiğini söyleyen Öncü “Bakan Albayrak program tanıtımında 2020 için belirlenen 77 eylemin 52’sininin hayata geçirildiğini, 25’inde ise ciddi ilerleme kaydedildiğini söyledi. Eğer her şey yolundaysa Türkiye neden bir kur krizi yaşanıyor, dolar neden her geçen gün yukarı doğru gidiyor” diye konuştu.

Prof.Dr.Kamil Yılmaz.

YEP hedeflerini DW Türkçe’ye yorumlayan Koç Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Yılmaz,  özellikle büyüme ve enflasyon konusundaki hedeflerin gerçekçi olmadığını belirtiyor.

Kurlarda ciddi bir artış olduğuna, ağustos başından bu yana Dolar’ın fiyatının 1 TL arttığına işaret eden Prof. Yılmaz, şunları söyledi:

“Dolar 2 ayda 6,85’ten 7,85’e geldi. Bunun maliyetlere doğrudan yansıması söz konusu. Bu da elbette tüketime yansıyacak ve zamana yayılacak. Sonucunda da enflasyon bir iki puan daha artacak” diyor. YEP’te işsizliğin de 2021’de yüzde 13,8’den yüzde 12,9’a düşürülmesinin hedeflendiğine dikkat çeken Yılmaz, şöyle konuşuyor: “Eğer kısa çalışma ödeneği 2021’de de devam ettirilirse, işsizlik bu seviyede tutulabilir. Ama kısa çalışma ödeneği kalkar kalkmaz işsizlikte üç beş puan artış görmemiz kaçınılmaz. 2021’de kısa çalışma ödeneğini devam ettirebilecek kadar bir hükümet bütçesi ne yazık ki yok.”