Türkiye’de sadece 2 ilin havası temiz…

gazetesanal.com

Türkiye’de ölçüm yapılan illerden sadece 2’sinin havası Dünya Sağlık Örgütü’nün kabul ettiği kirlilik oranının altında olduğu belirlendi. Bu iller Adana ve Hatay.

Türkiye’de 51 ilde yeterli hava kirliliği ölçümü yapılıyor. Bu illerin de yüzde 98’inde hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği 20 Partikül Madde (20µg/m3-PM10) değerinin üstünde çıktı.  Buna göre, yeterli ölçüm yapılan 51 ilden 49’unda hava kirliliği yaşanıyor.

Türkiye’de 30 ilde ise hava kirliliğini belirleyecek yeterli ölçüm yapılmıyor.

Temiz Hava Hakkı Platformu, ‘Kara Rapor 2020: Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri’ raporu yayınladı.

Rapor, Türkiye’nin dört yıllık hava kirliliği ve bu kirlilikten kaynaklanan önlenebilir can kayıpları verilerine odaklanıyor.

Yeterli Veri Yok.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan ölçümlerdeki veriler yetersiz olduğu için, 2019 yılında 30 ilde yaşayan yaklaşık 18 milyon kişinin yıl boyunca soluduğu havanın kalitesi (PM10) konusunda yeterli bilgi edinilemedi.  

Toplam 2 milyon 196 bin kişinin yaşadığı Eskişehir, Muş, Uşak ve Şırnak illerinde hava kirliliği seviyesi üç yıldır bilinmiyor.

Ayrıca, kanserojen olan ince partikül madde (PM2.5) ölçümü yılın %90 ve üzeri günde yapılmadığı için 60 ilde de yeterli veri bulunmuyor.

En kirli il.

Iğdır, son 3 yılda hava kirliliğinin en yüksek olduğu il. Hava kirliliğinin sürekli yükselmesi nedeniyle, buna bağlı ölümlerin de en fazla yaşandığı il Iğdır oldu. Iğdır’da hava kirliliğine bağlı ölümlerin oranı topla ölümlerin yüzde 33.5’ine çıkarak rekor seviyeye yükseldi.

Sorunun arttığı iller.

Son dört yıl boyunca Iğdır, Düzce, Manisa, Bursa, Kahramanmaraş ve Afyon’da hava kirliliğinin düzenli olarak arttığı belirtilen raporda, bu illerde sorunun kronikleştiğine dikkat çekildi.

En Temiz İller.

Türkiye’de yalnızca Ardahan, Tunceli, Rize, Artvin, Bitlis’te hava kirliliği üç yıl üst üste en düşük seviyede ölçüldü. Yine de, bu illerdeki hava kalitesi seviyelerinin bazıları Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği kılavuz değerlerin üzerinde bulunuyor.

Trafik kazalarından daha fazla ölüm.

2017 yılından beri her yıl hava kirliliği,  trafik kazalarının 6 katından fazla ölüme sebep oluyor. 2017 yılından beri hava kirliliğine bağlı ölümlerin en yüksek olduğu il İstanbul oldu.  2019 yılında hava kirliliğine bağlı olarak İstanbul’da 3 bin 761, İzmir’de 2 bin 75 Manisa’da ise bin 680 kişi hayatını kaybetti.

Kirlilik insan genlerini etkiliyor.

Hava kirliliği, insan genleri üzerinde etkili olmaktadır. Bu etkileşim, gebelik öncesi, anne karnındaki dönem, erken çocukluk ve yaşlılık dönemlerinde farklı şekilde kendisini gösteriyor.

Kirlilik, çocukların genlerindeki etkisi nedeniyle astık ataklarını tetiklerken, uzun süreli kirliliğe maruz kalanlarda ise kalp damar hastalıklarına bağlı kronik rahatsızlıklar oluşuyor.

Hava kirliliği, COVID-19 gibi virüslere yakalanma ve olumsuz etkilenme riskini de arttırıyor.

Partikül maddeye maruz kalma, depresyon gibi mental hastalıklara da yol açıyor.

Ne yapılmalı?

Temiz Hava Platformu, sağlıklı bir çevrede yaşamanın en temel şartlarından birisi olan hava kalitesini kalıcı olarak iyileştirebilmek şu önlemlerin alınmasını öneriyor:

-Tüm hava kalitesi ölçüm istasyonlarının veri kalitesinin arttırılması,

-Kanserojen olan ince partikül madde (PM2.5) kirleticisinin tüm illerde ölçülmesi ve ulusal sınır değerleri içeren mevzuat düzenlemeleri yapılması,

-Çevre yatırımlarını tamamlamamış kömürlü termik santrallerin çalışmasına izin verilmemesi,

-Yenilenebilir, enerji kaynaklarının teşvik edilmesi,

-Planlanan sanayi tesisleri için sağlık etki değerlendirmesi yapılması,

– Kentlerde toplu taşıma ve bisikletli ulaşımın teşvik edilmesi, motorlu araç trafiğine kapalı alanlar yaratılması,

-Araçlardan kaynaklanan kirletici emisyonları azaltacak yasal değişiklikler yapılması,

-Evsel ısınma için kömür ve doğal gaz gibi fosil yakıtlar yerine alternatif kaynakların yaygınlaştırılması,

-Ormanların korunması ve artırılması,

– Halk sağlığını merkeze koyan, sürdürülebilir istihdam ve krizlere karşı dayanıklı modeller amaçlayan ekonomik politikaların uygulanması gerekiyor.