Basın Özgürlüğü Ödülleri, Fatih Polat ve işsiz gazetecilerin…

gazetesanal.com

Türkiye  Gazeteciler Cemiyeti’nin 1989 yılından bu yana verdiği Basın Özgürlüğü Ödülleri sahiplerini buldu.  İki kategoride verilen ödül, gazeteci-yazar Fatih Polat ile “işsiz gazetecilere” verildi.

Kişi dalında Fatih Polat, “Türkiye’de gazetecilere dayatılan zor koşullara rağmen mesleğin evrensel kurallarından ödün vermeden halkın haber alma hakkına sahip çıkarak, demokrasi ve özgürlüğe ulaşılması için verdiği mücadelesinden” ötürü ödüle değer görüldü.

Kurum dalında da “Türkiye’de halkın haber alma hakkının engellenmesi ve toplumsal belleği zedelemek için egemenler eliyle gazetecilik mesleğinden uzaklaştırılan meslektaşlarımızla dayanışma amacıyla” işsiz gazeteciler ödüllendirildi.

Basın Özgürleri Ödülleri töreni, Covit-19 salgını nedeniyle Basın Müzesi’nde sembolik olarak yapıldı. Fatih Polat’a ödülünü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto verdi.

Turgay Olcayto, daha önce Basın Bayramı olarak kutlanan 24 Temmuz’u 1971 yılından itibaren Basın Özgürlüğü İçin Mücadele günü olarak andıklarının söyledi.

Olcayto törendeki konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

“12 Mart 1971’deki muhtıradan sonra gazeteciler üzerindeki baskılar ağırlaştı. Gazeteciler hapse atılıyor. TGC Yönetim Kurulu bu olaylar üzerine bu günün Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü olarak kutlanmasını karar altına alıyor. O tarihten bu yana 24 Temmuzları Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü olarak anıyoruz. 1989 yılında TGC bir ödül koymuş. Basın Özgürlüğü mücadelesi veren gazeteciler için kişisel ve kurum olmak üzere iki alanda ödül koyuyor. Bu ödüller verilirken Seçici Kurul gazetecilerin en az bir yıllık performansını dikkate aldı. Nasıl mücadele etmiş? Arkadaşlarıyla nasıl dayanışma içinde olmuş. Bu yıl da Fatih Polat’ın kendi adına yaptığı çalışmaları, çalıştığı gazetede verdiği mücadeleyi dikkate aldı. Arkadaşlarına verdiği desteği dikkate alarak ödüle değer görüldü. Kurum bazındaki ödül ise sayısı 11 bini aşan işsiz gazeteci adına verildi. Bu ödül de Basın Müzesi’nde sergilenecek.”

Fatih Polat: Bu ödül bana sorumluluk yüklüyor

Kişi dalında Basın Özgürlüğü Ödülü’nü alan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat da, ödülün kendisine büyük bir sorumluluk yüklediğini söyledi. Adliyedeki savunmaları sırasında desteğini esirgemeyen gazetecilere ve gazete çalışanlarına teşekkür eden Polat, basın üzerindeki baskılara dikkat çekti:

“Biz de 2016 yılında haber nöbeti diye bir çalışma yapmıştık. Güneydoğu’da gazeteciler üzerinde ağır bir baskı söz konusuydu. Biz İstanbul ağırlıklı 68 kişiden oluşan bir gazeteci grubuyla  Diyarbakır ve çevresindeki illere gittik. Sekiz hafta süreyle gazeteciler görev yaptılar. Ödülü katılan meslektaşlarım adına alıyorum, ardından baskılar yoğunlaştı, gazetelere baskınlar yapıldı, yöneticiler tutuklandı. Cumhuriyet Gazetesi’ne dönük operasyonlar yapıldı. Farklı farklı gazeteciler üzerinde baskılar arttı. Ben Gazeteciyim İnisiyatifi adına da alıyorum bu ödülü.”

Kurum dalında, işsiz gazeteciler ödüle değer görüldü

Basın Özgürlüğü Ödülü kurum dalında da işsiz gazetecilere verildi. İşsiz gazeteciler adına değerlendirme yapan Ümit Aslanbay, “Bugün yaşananlar işsizlikten öte soykırımdır, gazeteci soykırımıdır. Yetişmiş gazeteciler yerlerinden edilmiş, yerlerine memurlar tayin edilmiştir. Bağımsız gazeteciliği yürütmek çok zorlaşmıştır. Kendi başlarına, kendi imkanlarıyla medyalarını kuran, bulduğu her internet sitesine yazan meslektaşlarımı taktirle karşılıyorum Gazetesiz, ekransız gazeteci olmaz, onlar yoktan var ediyorlar. Yazmayı, okumayı, haber almayı sürdürenler, kuşkusuz yeniden büyüyüp gelişen gazeteciliğin güçlenmiş çekirdekleri olacaklar.”

Sibel Köklü de, 24 Temmuz  eskiden bayram olarak kutlanırdı. Artık gazetecilerin kutlayacağı bir bayram yok. Gazeteciler işsizlikle karşı karşıya. Evlerine ekmek götüremeyecek durumdalar. Mecra bulup gazetecilik yapacak meslektaşlarımız ise ağır baskı altında. Yaptığınız bir haber nedeniyle her an gözaltına alınmanız, tutuklanmanız, ağır para cezası almanız mümkün. Dolayısıyla gazeteciler için artık kutlanacak bir bayramdan söz edemiyoruz.”

24 Temmuz Basın Özgürlüğü Mücadele Günü

Osmanlı Devleti zamanında çıkan tüm gazeteler sansür memurlarının kontrol ve denetiminden geçtikten sonra yayınlanıyordu. 24 Temmuz 1908 tarihinde İkinci Meşrutiye yürürlüğe girdikten sonra bu uygulamaya son verildi. Bu nedenle 24 Temmuz, basında sansürün kaldırıldığı gün alarak adlandırıldı. TGC Yönetim Kurulu’na 1948 yılında Refik Halit Karay’ın yaptığı öneriyle 24 Temmuz’un Basın Bayramı olarak kutlanmasına karar verildi. O tarihten sonra 24 Temmuz günü uzun bir süre Basın Bayramı olarak kutlandı. Ancak aradan geçen süre içinde gazete ve gazetecilere yönelik baskılar arttı. Bu baskılar 12 Mart 1971 muhtırasıyla daha da ağırlaştı. Bunun üzerine TGC, 24 Temmuz’u bayram olmaktan çıkardı ve Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü olarak anılmasına karar verdi. TGC, 1989 yılında da 24 Temmuz’da verilmek üzere Basın Özgürlüğü Ödüllerini koydu. Basın Özgürlüğü Ödülleri, kişi ve kurumları basın özgürlüğünü savunma yolunda son bir yıl içinde çalışmalar değerlendirilerek veriliyor.