Ayçiçeği üretimi azaldı, fiyat arttı… Yağ krizi kapıda!…

Ayçiçeği üretimi en az yüzde 20 azaldı. Dövizdeki artış ve vergiler nedeniyle ithalat cazip değil. Sektör dışındaki yatırımcılar, fiyat artacak beklentisi ile ayçiçeği alımı yapıyor.

Ali Ekber Yıldırım’ın Tarım Dünyası’nde yer alan haberine göre, ayçiçeği üreticisi son yıllarda ilk kez para kazanacak.

Üretim Düştü.

Üretim maliyetlerinin artması, destekleme priminin 4 yıl boyunca kilo başına 40 kuruş olarak uygulanması çiftçiyi ayçiçeği üretiminden uzaklaştırdı. Üretim yüzde 20 azalınca hasadın başladığı Temmuz sonundan bu yana yağlık ayçiçeği alım fiyatı ton başına yaklaşık 1000 lira arttı.

Trakya Birlik, Karadeniz Birlik,Konya Şeker ve özel sektör yağ firmaları ayçiçeği alabilmek için açıkladıkları alım fiyatlarını bir haftada revize ederek artırdı.

Fiyat artışının devam edeceği beklentisi ile piyasadan ayçiçeği alımı yapanlar ellerindeki ayçiçeği tohumunu satmazken, sanayici yağ üretmek için ham madde bulamamaktan endişeli. Fiyat artışları ayçiçeği yağına yansıtılacağı için tüketici yağı daha pahalıya tüketecek.

Türkiye dışa bağımlı.

Yağlık ayçiçeği ihtiyacının ortalama yüzde 65’ini yerli üretimden kalanını tohum veya ham yağ olarak ithalatla karşılayan Türkiye, bu üründe dışa bağımlı. Dövizdeki artış, dünya piyasalarında talebin ve buna bağlı olarak fiyatın yükselmesi, yakın zamana kadar uygulanan kısıtlama ve vergiler nedeniyle ithalat eskisi gibi kolay yapılamıyor. Türkiye’nin bu süreçten ders çıkararak ayçiçeği üretimini, artırması gerekiyor. Bunun için özellikle Trakya Bölgesi’nde yüzde 60-70’i bitmiş sulama yatırımlarının yüzde 100 tamamlanarak kıraç alanların sulamaya açılması ve verimliliğin artırılması gerekiyor.

Veriler farklı.

Ayçiçeği üretimi ile ilgili farklı veriler var. Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı üretim verileri ile Trakya Birlik ve diğer kurumların verileri arasında da önemli farklılıklar var. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği, Trakya Birlik gibi sektörün önemli kuruluşları ayçiçeği tohumu üretiminin 2019 yılında 1 milyon 450 – 1 milyon 500 bin ton olduğunu kabul ediyor.

Türkiye İstatistik Kurumu ile Tarım Bakanlığına göre ise yağlık ayçiçeği üretimi 1 milyon 915 bin ton. Tarım Bakanlığı çiftçinin prim dosyalarındaki beyan edilen alanı ortalama verimle çarparak üretim verisini buluyor. Oysa fiili olarak üretim çok daha düşük.

Bu yıl üretimin yüzde 20 azaldığı ve Trakya Birlik’e göre ülke genelindeki yağlık ayçiçeği üretimi en fazla 1 milyon 250 bin ton olacak. Fiyat artışının önemli nedenlerinden birisi üretimdeki bu düşüş olduğu ifade ediliyor.

Fiyat 1 ayda ton başına 1000 lira arttı

Bu sezon ayçiçeği alım fiyatını ilk açıklayan Konya Şeker oldu. Konya Şeker’den 22 Ağustos’ta yapılan yazılı açıklamada, yüzde 8 nem ve yüzde 40 yağ oranı içeren ayçiçeği için üreticiye ton başına 3 bin 150 lira, yüzde 44 yağ oranlı ayçiçeği için ton başına 3 bin 304 lira ve yüzde 50 yağ oranı ayçiçeği için ton başına 3 bin 536 lira ödeme yapılacağı ilan edildi.

Bu açıklamadan 2 gün sonra 24 Ağustosta Trakya Birlik avans alım fiyatı olarak yüzde 40 yağ oranı için ton başına 3 bin 240 lira, yüzde 44 yağ oranı için 3 bin 434 lira 40 kuruş ve yüzde 50 yağlı ürün için 3 bin 726 lira olarak açıkladı.

Karadeniz Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (KaradenizBirlik) ise, 2020 ürünü yüzde 40 yağ oranı ayçiçeğini ton başına 3 bin 200 liradan alacağını duyurdu.

Serbest piyasada ayçiçeği alım fiyatının her gün artış kaydetmesi üzerine Konya Şeker,Trakya Birlik, Karadeniz Birlik ve özel yağ firmaları açıkladıkları fiyatları bir hafta geçmeden revize etti.

Fiyatlar ton başına ortalama 1000 lira artış gösterdi. Serbest piyasada ayçiçeği tohumu yağ oranına göre 3 bin 500 lira ile 4 bin 150 liradan alıcı buluyor.

Trakya Birlik 215 bin ton alabildi

Trakya Birlik Genel Müdürü Hakan Çalen, geçen yıla göre üretimde 200-250 bin ton düşüş tahmin ettiklerini belirterek, “Hububat ürünlerinde olduğu gibi fiyatın yükseleceği beklentisi ile kuyumcu, inşaatçı, petrolcü ve daha bir çok kesimden yatırımcı ayçiçeği alıyor. Lisanslı depolara koyuyor ve bekletiyor. Satmıyor. ” dedi.

Orta ve büyük sanayicinin ihtiyacı olan ürünü alamadığını, fiyatın daha da yükseleceğini beklentisi olduğunu ifade eden Çalen, şunları söyledi:

“Biz birlik olarak geçen sene 330 bin ton ayçiçeği aldık. Bu sene şimdiye kadar aldığımız 215 bin ton. Bunun 250-260 bin tona ulaşacağımızı tahmin ediyoruz. Aldığımız ürünün 200 bin tonunu kendi tesislerimizde işleyip rafine yağ olarak piyasaya arz ediyoruz. Piyasayı bu yönüyle düzenliyoruz. Ancak 50-60 bin ton ayçiçeği tohumunu Eylül sonu itibariyle sektöre satabiliriz.”

İthal ürün fiyatı da artıyor

Son iki ayda ithal ayçiçeği fiyatının ton başına 380 dolardan 460 dolara kadar yükseldiğini hatırlatan Hakan Çalen:” Ayçiçeği fiyatı sadece Türkiye’de değil, dışarıda da yükseliyor. Çiftçi açısından elbette çok sevindirici. Sezon başından bu yana yüzde 40 fiyat artışı oldu. Çukurova’da hasat başladığında fiyat ton başına 2 bin 800 liraydı. Bugün ortalama 3 bin 750 liranın üzerinde. Yani ton başına 1000 lira arttı. Bu artış ayçiçeği yağına raflarda yansıyacak. Muhtemelen Eylül ayının enflasyon verilerinde zam şampiyonu ayçiçeği yağı olur. O zaman da bir müdahale gelebilir. Ama bu müdahalenin çiftçinin gelecek yılki umudunu kırmamalı. Doğru bir adımla artan bu fiyatın yerli üretimi artıracak sonuçlar getirmeli.”dedi.

Kırıcılar yok oluyor

Rusya’nın 1 Eylül’e kadar gayrı resmi olarak, sağlık sertifikası vermeyerek ihracatı engellediğini iddia eden Hakan Çalen sözlerini şöyle sürdürdü: “Ukrayna gibi Rusya’da artık ayçiçeği tohumu yerine ham yağ satmak istiyor. Ayçiçeğini kendileri kırıp ham yağ ve küspeyi ayrı ayrı ihraç ederek katma değerin kendilerinde kalmasını istiyorlar. Türkiye’de yıllık 7.5- 8 milyon ton kırma kapasiteli kırıcılar var. Kırıcıları tümüyle kaybetme riski var. Kendimiz üretmezsek, sadece yağ sektörü değil, hayvancılık sektörü de bundan olumsuz etkilenir.”

Tek çözüm; üretimi artırmak

İpsala Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Girgin, ayçiçeği fiyatlarındaki artışın hem dış piyasadaki gelişmelerden hem de içerideki üretim düşüşünden kaynaklandığını belirterek şunları söyledi: ” Fiyat odaklı bir tartışma yerine Türkiye’nin üretimi artıracak önlemler alması gerekir. Bunun için atılacak ilk adım sulama yatırımlarının tamamlanmasıdır. Bizim bölgemizde yüzde 70’i tamamlanmış Hamzadere Barajı su tutuyor. Suyu tarlaya götürecek yatırımlar 150 milyon lira bir bütçe ile tamamlansa 330 bin dönüm sulamaya açılacak. Çakmak Barajı tamamlansa 550 bin dönüm sulamaya açılacak. Şu anda 70-10 kilo alınan yerde 300-500 kilo alınacak. Bir ürün yerine 3 ürün ekilecek. Bu yatırımları tamamlayarak üretimi artırmak zorundayız.Tek çare budur.”

Ne yapılmalı?

Ayçiçeği tohumunda, ham yağda dışa bağımlı olan Türkiye, fiyatları kontrol edemiyor. Çiftçi uzun zamandır para kazanamadığı ayçiçeğinden bu yıl para kazanabilir. Ancak, yapılacak yanlış bir müdahale gelecek yıl için üretimi artırma beklentisi suya düşer. Hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruyacak bir politikanın uygulanması gerekir. Bunun için destekleme primi, mazot ve diğer desteklerin artırılması gerekiyor. Asıl çözüm ise sulama yatırımlarının tamamlanarak çiftçinin veriminin ve üretimin artırılmasıdır.