Tango, Özgürlük ve Eşitliğe Dayanır…

Tango, Özgürlük ve Eşitliğe Dayanır.

Ayak Üstü Söyleşi: Kemal Aslan

Tango son yıllarda dünyada ve Türkiye’de yeniden popüler hale geldi. Farklı toplumsal sınıf ve kesimlerden insanlar kendilerini ifade etmede, sosyalleşmede bu dansın sunduğu eşitlik ve özgürlük ortamından yararlanmak istiyor. Bilinenin tersine tango sokaklarda oynanan bir dans. Her ne kadar bizde öyle değilse de. Belki bir gün sokaklar, meydanlar tango ile şenlenir, yaşadığımız kasvet dağılır kara bulutlar gibi.

Son bir yılda sadece İstanbul’da on tango okulu açıldı. Kamuoyu yeterince bilmese de İstanbul, tango açısından dünyanın ilk dört-beş şehrinden biri. Türkiye’de tango kulluk yerine eşit vatandaşlığı savunan Cumhuriyet ile toplumun gündemine girdi. Tango, balo gibi düzenlenen resmi etkinliklerde kadının eşit bir temelde görünür olmasının ilk adımlarından biri oldu. Mecidiyeköy’de İstanbul Tango Okulu’nu yöneten dans eğitmeni İlker Kutlu Aktaş (53) ile tango konusunda ayaküstü bir söyleşi yaptık. O benim de hocam. Ve ben onun bu okulunun geç öğrenen ilk öğrencilerinden biriyim. Zamana bıraktım kendimi tangoda olgunlaşmak için. Biz tango üzerine konuşurken keyif aldık. Siz nasıl bulacaksınız bakalım.

Tangoya ne zaman başladınız? Kaç yaşındaydınız o zaman

İlker Kutlu Aktaş (Dans Eğitmeni):Tangoya 2019 yılında Antalya’da 47 yaşında başladım. Dansı hobi edinmeye o dönemde ihtiyacım vardı. Bana iyi geldi. 6 yıldır tango yapıyorum.

Tangoya başlamanın bir yaşı var mı?

İlker Kutlu Aktaş (Dans Eğitmeni):Yok! Herkes tangoyu öğrenmek istediği yaşta yapabilir. Bale yapanların çocuk yaşta başlaması kendini geliştirmesi açısından bir zorunluluktur. Tangonun bir kültürü, felsefesi, etiği var.

Kendinizi nasıl geliştirdiniz?

İlker Kutlu Aktaş (Dans Eğitmeni):Tangoda kendimi geliştirmem gerektiğini fark ettim. Bütün tango okullarını ziyaret ettim. Daha sonra bireysel ders aldım ve kendimi geliştirdim. Bu hâlâ devam ediyor. Çünkü tango benim için sürekli öğrenmenin bir yolu.

-Tango öğretmenliğine ne zaman başladınız?

İlker Kutlu Aktaş (Dans Eğitmeni): Üç yıl önce, 2022’de Antalya’da başladım. O tarihten bu yana devam ediyorum.

-İstanbul Tango’da ne zaman başladınız?

İlker Kutlu Aktaş (Dans Eğitmeni):1 Eylül 2024’te.

-Neden İstanbul’u tercih ettiniz?

İlker Kutlu Aktaş (Dans Eğitmeni): İstanbul tangoda dünyanın öne çıkan üç-dört bir şehrinden biri. Tango bir kültür. İstanbul’un çok kültürlü dokusunda farklı bir renk. Bu şehir tangoda fırsatlar sunuyor. Ben de bu şehirde olmak bu alanda çalışmak istediğimden İstanbul’a geldim. İlk yarışmaya 2024 yılında İstanbul’a katıldım ve kupa kazandım. İstanbul’da olmak benim açımdan tango adına yapılmış bir hamle. Bu alanda dünya çapında ünlü bir kentte olmak bir şans. Onu değerlendirmek istedim. Bu şehirde yaşayan Türkler tangoyu çok seviyor.

-İstanbul’da tangoya eğilim gözleniyor bunu neye bağlıyorsunuz?

İlker Kutlu Aktaş (Dans Eğitmeni):Yaklaşık 1,5 yıldır İstanbul’dayım. Benim bildiğim en az on tango okulu açıldı. Bu tangoya yönelik bir talebin olduğunu gösteriyor. Aslında 20-25 yıldır tango organize biçimde bu kentin hayatında yer alıyor. Tango bir sosyal ortamda prestij sağlıyor. Tango, cinsler arasında uyum sağlama, güven yaratma, etik kurallara uyma, karşılıklı rızaya, empatiye ve saygıya dayanan bir kültür ortamı yaratır.

-Türkiye’de tango ne zaman başlıyor?

İlker Kutlu Aktaş (Dans Eğitmeni):Tangonun Türkiye’ye gelişi ilk 1928 yılında Cumhuriyet ile birlikte başlıyor. Atatürk çift dansı olması nedeniyle tangoyu resmi balolarda, etkinliklerde teşvik ediyor. O dönemde var olan kadın-erkek eşitsizliğini yıkmak için kamusal alanda kanının görünür kılmak için iyi bir hamle yapıyor.  Dönemin valileri, bürokratları resmi balolarda bu çift dansını yapıyor. Bu konuda da bir karar alınıyor. Atatürk, balolarda vals yapıyor. Cumhuriyet’in kurucusu bu alanda da öncülük yapıyor.

Osmanlı toplumunda eve kapatılmış olan kadınların baloya gelmesi kamusal alanda görünür olmaları o dönem açısından oldukça önemli. Eğlence ortamlarına kadınların eşlik etmesi, eğlenmesi kadınların da kendilerini iyi hissetmelerini sağlamıştır.

-Bir dans olarak tangonun tercih edilmesinin nedeni nedir?

İlker Kutlu Aktaş (Dans Eğitmeni):Tango kültüründe özgürlük, demokrasi, eşitlik, saygı ve nezaket vardır. İki bedenin özelliklerinin tek bedenmiş gibi davranmasının yarattığı muhteşem bir durum vardır. Tangoda cinsiyet ayrımı yoktur. Leader –yönlendiren- ve follower –takip eden- ayrımı vardır. Aynı cinsten iki kişi de bu dansı yapabilir. Dansın için içindeki roller ulusal kültürümüzle de uyumludur.

-Peki, tango dünyada nasıl başladı?

İlker Kutlu Aktaş (Dans Eğitmeni):Tango, 1800’lü yılların ortasında Arjantin ve Uruguay’da başladı. Tangonun temelinde Afrika ve Avrupa müzikleriyle lokal müziğin harmanlaması vardır. Tango 2/4’lük ritme dayanır. Daha çok göçmenler arasında o dönem yaygınlaşıyor tango. İtalya’dan, İspanya’dan Fransa’dan, Afrika’dan ekonomik, siyasal nedenlerle ülkelerinden ayrılanlar göçmenler yeni geldikleri ülkede yeni bir yaşam kurmaya çalışırken hem yoksulluk hem de yoksunluklarla mücadele ediyorlar.  Gurbette yaşamanın insanın içini buran yanını derinden hisseden bu insanlar hem geride bıraktıkları insanları özlemişler hem de yaşadıkları yeni ülkede var olmaya çalışmışlar. Zor çalışma koşullarında yaşadıklarını eğlence ortamında rahatlayarak mutlu olmaya çalışmışlar. Tango böyle bir ortamda doğmuş.

O dönemde kalabalıklar halinde bir sosyal dans olarak icra edilmiş tango. Yani tango balo salonlarında değil, sokaklarda filiz veriyor, o dönemde Arjantin’de içki içilen bar tarzı yerler, gece kulüpleri var, buralarda tango yapılıyor.

-Tango denilince Türkiye’de şehvetin, tutkunun dansı olarak algılanıyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

İlker Kutlu Aktaş (Dans Eğitmeni):Öncelikle bu algıyı düzeltmek lazım. Tango şehvet ve tutkunun dansı değil. Tango farklı kültürdeki insanların aynı dili konuşmasalar da birbirine saygı duydukları özellikle bir kadının bir erkek kadar özgür olduğu kendini ifade edebildiği bir dans. Tango, karşısındakini anlama sanatı. Konuşmadan karşındaki ile iletişim kurabilme yeteneği tango. Dans ettiğin partnerinin sınırlarına saygı göstererek içindeki duyguları ifade etme tarzıdır. Tango iki ayrı cins tarafından yapıldığı gibi aynı tür cinsler tarafından da yapılabilir. Bu konuda her hangi bir kısıtlama yok. Bu bile tangonun neden popüler olduğunu ve içinde şehvetin olmadığı bir gösterir.

-Tango öğrenmek isteyenlere önerileriniz nedir?

İlker Kutlu Aktaş (Dans Eğitmeni): Tango ya bu alanda açılan okullarda ya da özel ders alınarak öğrenilebilir. Bu konuda standart bir uygulama vardır: Haftada bir saat grup dersi, haftada bir gün de pratik. Bütün okullarda uygulama böyledir.

-Bu süreç ne kadar sürüyor?

İlker Kutlu Aktaş (Dans Eğitmeni):Dans adayının yeteneğine göre değişebilir ama bir yılda dans edebilme cesareti kazanılabilir. Yetenekli dansçı adayları bu süreyi daha da kısaltabilir. Ancak önemli olan pratik yapmaktır.

-Tango okullarında öğretim programı kaç düzeyde verilmektedir?

İlker Kutlu Aktaş (Dans Eğitmeni): Tango okullarında öğretim programı: Başlangıç, orta ve ileri düzey çerçevesinde yürütülmektedir.  

– Tango okullarında kurs ücretleri nasıl? Sadece üst gelir grupları mı gidebilir?

İlker Kutlu Aktaş (Dans Eğitmeni): Hayır. Farklı toplumsal sınıf ve tabakalardan insanlar bu kurslara katılabilir. Bu kurslarda standart ücret uygulanmaktadır.

-Son olarak okuyucularımıza ne demek istersiniz?

İlker Kutlu Aktaş (Dans Eğitmeni):Öncelikle bu röportajı yaptığınız için size teşekkür ederim. Şunu söyleyebilirim: Dansla ilgilenen herkes bir gün mutlaka tango yapacaktır. Ben tangosuz bir hayat düşünemiyorum. İnsanların bu konuya yönelik istekleri, arzuları varsa hemen başlasınlar tangoya. Tango öğrenmenin tam zamanı. Gün, bugün. Ertelemeyin!