Umut Özdemir/gazetesanal.com
Spor Toto Süper Lig’in 8.haftası yine heyecanlı maçlara ve sürpriz sonuçlara sahne oldu. İlk sürpriz sonuç haftanın ilk maçından geldi. Beşiktaş, Gaziantep FK’ya deplasmanda 3-1 mağlup oldu. Haftanın ikinci sürpriz sonucu ise Fenerbahçe – Konyaspor maçından çıktı. Lider Fenerbahçe, kendi evinde karşılaştığı Konyaspor’a 2-0 yenilerek, bu sezonki ilk mağlubiyetini aldı. Geçici teknik direktörlerle sahaya çıkan iki takımın mücadelesinde Kasımpaşa ile Antalyaspor 2-2 berabere kaldı. Geçici teknik direktörü olan bir başka takım Trabzonspor, Alanyaspor ile 1-1 berabere kalarak Trabzon’a 1 puanla döndü. BB Erzurumspor – Göztepe maçı da aynı skorla bitti ve iki takım 1’er puana razı oldu. Ankaragücü Fatih Karagümrük ile 2-2 berabere kalırken, Yeni Malatyaspor Denizlispor’u 2-0 mağlup etti. Başakşehir kendi evinde Gençlerbirliği’ni 2-1 yendi ve ligde 4’te 4 yaptı. Kayserispor kendi evinde ağırladığı Hatayspor’a 1-0 mağlup oldu. Haftanın son maçında Galatasaray, Sivasspor’u deplasmanda 2-1 yenerek yenilmezlik serisini üç maça çıkardı. Çaykur Rizespor ise bu haftayı bay geçti.
Önümüzdeki hafta milli maç arasına girilecek ve Süper Lig’in 9.haftası 20 Kasım’da başlayacak.
Fenerbahçe: Baştan sona yanlış
Geçtiğimiz hafta Antalyaspor’u 2-1 yenerek liderliğe yükselen Fenerbahçe, kendi evinde Konyaspor’la karşılaştı.
İlk yarıya hızlı başlayan taraf Fenerbahçe’ydi. Fakat Konyaspor da etkisiz değildi. Konuk ekip, Milosevic’le girdiği net gol pozisyonundan yararlanamadı. 32.dakikada Gökhan Gönül’ün pasında topu ağlara gönderen Pelkas’ın golü VAR incelemesinin ardından iptal edildi ve maçın ilk yarısı berabere bitti.
İkinci yarıda etkin taraf yine ev sahibi Fenerbahçe’ydi. Sarı-Lacivertliler, Valencia ve Samatta’yla girdiği gol pozisyonlarından yararlanamadı ve bir türlü eşitliği bozamadı. Maç bu şekilde devam ederken 67.dakikada sahneye Jevtovic çıktı ve güzel bir vuruşla Konyaspor’u 1-0 öne geçirdi. 77.dakikada Kravets durumu 2-0 yaptı ve maç bu skorla tamamlandı.
Erol Bulut, Sosa’nın sakatlığı nedeniyle takım formasyonunu 4-3-3 yerine 4-2-3-1 olarak değiştirmiş. Sol kanatta da Thiam’ı oynatmış. Birinci yanlış buydu. Çünkü orada oynaması gereken kişi Antalyaspor maçını kazandıran Perotti’ydi. İkinci yanlış ise dengeydi. Bir takımın hücum oyuncuları savunma yapabilir. Bu çok doğal bir şey. Fakat savunma yaparken asıl görevlerini aksatmazlar. Valencia- Samatta- Thiam üçlüsü savunma yaptı, yarar da sağladı ama benliklerini adeta unuttu. Bu yüzden Gökhan ve Caner’in açtığı ortalarda, Pelkas’ın verdiği paslarda orada olup, golü atacak adam yoktu. Nitekim ikinci yarıda Valencia ve Samatta’nın sağ kanattan girip, boş pozisyonda gol atamamalarının veya gol pası verememelerinin nedeni buydu. Değişiklikler geç yapıldı ve Konyaspor sadece tam defans yaparak maçı kazandı. Fenerbahçe’nin yaptıkları ise baştan sona yanlıştı.
Galatasaray: “Şampiyonluk yarışında ben de varım”
Kötü gidişatın ardından ligde çıktığı son iki maçtan galibiyetle ayrılan Galatasaray, hafta içinde Avrupa Ligi’nde ilk galibiyetini alan Sivasspor’la deplasmanda karşı karşıya geldi.
İlk yarıya Galatasaray üstün başladı ve şutlarla kaleyi birkaç kez yokladı. Bu üstünlük meyvesini de verdi ve 19.dakikada Belhanda takımını 1-0 öne geçirdi. Sarı-Kırmızılılar, golden sonra da iyi oyununu sürdürdü. Fakat Sivasspor, ilk yarının sonlarına doğru kazandığı penaltıyı gole çeviremedi ve ilk yarı 1-0 sonuçlandı. İkinci yarıya da hızlı başlayan Galatasaray, 48.dakikada Arda Turan’ın attığı golle 2-0 öne geçti. 70.dakikadan sonra baskısını arttıran Sivasspor, 76.dakikada Caner Osmanpaşa’nın attığı golle farkı bire indirdi. Sonraki dakikalarda üstün olan taraf Sivasspor’du ama bu üstünlük maçın skorunu değiştirmedi ve Galatasaray Sivasspor’u 2-1 mağlup etti.
Fatih Terim, Belhanda ve Feghouli’yi geri kazanmış. Özellikle Belhanda 1 gol 1 asistlik performansıyla maçın en iyisiydi. Ayrıca Falcao’nun yokluğunda formsuz Diagne’nin yerine Babel’in oynaması da doğru bir tercihti. Diğer taraftan Fatih hocanın yaptığı bir yanlış var: Oyuncu değişikliklerinde geç kalması. 80.dakikadan sonra yaptığı değişiklikleri 60.dakikadan sonra yapsaydı maç 3-0 veya 4-0 olabilirdi. Fakat bunu yapmadı ve hafta içi Avrupa Ligi’nde maça çıkmış ve yorgun olan Sivasspor önce farkı bire indirdi ardından oyun üstünlüğünü ele geçirdi. Burada Sivasspor’un 55-70.dakikalar arası 4 oyuncu değişikliği yaparak bir nebze yorgunluğunu üzerinden atmasının payı da var. Yine de Galatasaray zorlu bir deplasmandan daha 3 puanla döndü ve 3’te 3 yaparak “Şampiyonluk yarışında ben de varım” dedi.
Beşiktaş: Göz göre göre yenilmek
Çıktığı son iki lig maçını da kazanan Beşiktaş, Gaziantep FK ile deplasmanda karşı karşıya geldi.
İlk yarıda iki takım da etkiliydi ama girdikleri gol pozisyonlarından yararlanamadılar. Devre berabere bitecek derken 44.dakikada Mirallas sahneye çıktı ve Gaziantep FK’yı 1-0 öne geçirdi. İlk yarı bu skorla tamamlandı.
İkinci yarıda genç kaleci Ersin kırmızı kartla oyun dışında kaldı ve kaleye diğer genç kaleci Utku geçti. Beşiktaş, bir kişi eksik kalmasına rağmen maçtan kopmadı. 61.dakikada Larin sahneye çıktı ve hazırlanışı bakımından güzel bir golle maça eşitliği getirdi. İki dakika sonra Muhammet Demir, takımını yine bir farklı öne geçiren golü kaydetti. Maçta son sözü ise uzatma dakikalarında attığı golle Kenan Özer söyledi ve Gaziantep FK, maçtan 3-1 galip ayrıldı.
Sergen Yalçın, Yeni Malatyaspor maçında sahaya çıkardığı ilk 11’i bozmayarak büyük bir hata yaptı. Hücumdaki Larin- Aboubakar- Ghezzal üçlüsü fena değil ama orta saha ve defans için aynısı söylenemez. Ne hücumda ne de defansta etkili olamayan Oğuzhan ile eski günlerini mumla arayan Dorukhan’ın yerine Mensah ve Souza oynamalıydı. Böylece hem orta sahada Atiba yalnız kalmazdı hem de “Acaba ne zaman hata yapacaklar?” diye düşündüren Vida- Wellinton ikilisine defansta yardım ederdi. Sergen Yalçın’ın ilk 11’e koyması gereken bir diğer oyuncu da Rıdvan. Çünkü N’Sakala’nın performansı iyi değil. Bile bile lades olmaktansa genç bir oyuncuyu kazanmak daha iyi bir tercih. Sergen Hocanın, ince eleyip sık dokuyacağı bir Milli maç arası daha var önünde. İyi düşünmeli yoksa bu takım daha çok göz göre göre yenilir.
Trabzonspor: Hiç yoktan iyidir
Eddie Newton’la yollarını ayıran Trabzonspor, ligin namağlup ekiplerinden Alanyaspor’la deplasmanda karşılaştı.
İlk yarısı kısır geçen maçta tek pozisyon Trabzonspor’dan geldi. Djaniny, karşı karşıya kaldığı Marafona’yı geçemedi ve girdiği net gol pozisyonundan yararlanamadı. 0-0 biten ilk yarının ardından ikinci yarıya hızlı başlayan taraf Alanyaspor oldu. 49.dakikada Caulker’ın attığı golle ev sahibi takım 1-0 öne geçti. Bu golden 10 dakika sonra sahneye yine Caulker çıktı. Fakat bu sefer meşin yuvarlağı kendi kalesine gönderdi ve maçta eşitliği sağladı. Kalan dakikalarda başka gol sesi çıkmadı ve maç 1-1 eşitlikle sonuçlandı.
Trabzonspor’un bu maç için geçici teknik direktörü İhsan Derelioğlu’ydu. Derelioğlu, Eddie Newton’un aksine Nwakaeme, Afobe, Marlon ve Baker’ın yerine Kamil Ahmet, Pereira, Ekuban ve Djaniny’i ilk 11’de başlattı. Savunmayı öncelik olarak düşünüp, kontra ataklarla etkili olmayı istedi. Bu isteği aslında ilk yarıda gerçekleşti ama Djaniny topu ağlara gönderemedi. Bordo-Mavililer, kontra atak futbolu oynamasına rağmen hücumda Alanyaspor’dan daha etkiliydi. Fakat şunu söylemek gerekir ki Trabzonspor’un hücumda etkili olmasının bir nedeni de Alanyaspor’un önceki maçlarına nazaran kötü oyunuydu. Yine de ligde çıktığı 6 maçta 5 galibiyet 1 beraberlik almış bir takımla deplasmanda berabere kalmak kötü bir sonuç değil. Bunun için çok güzel bir laf var: Hiç yoktan iyidir.
Başakşehir: Kazanmak istedi ve kazandı
Şampiyonlar Ligi’nde alınan Manchester United galibiyetiyle moral bulan Başakşehir, kendi evinde Gençlerbirliği’ni ağırladı.
Maç adeta gol sesiyle başladı. Sefa Yılmaz, henüz 1.dakikada attığı golle Gençlerbirliği’ni 1-0 öne geçirdi. Geriye düşen Başakşehir ataklarını sıklaştırsa da meşin yuvarlağı ağlarla buluşturamadı ve ilk yarı bu skorla tamamlandı.
İkinci yarı Gençlerbirliği iyice geriye yaslandı ve Başakşehir rakip kaleye akın üstüne akın yapmaya başladı. 72.dakikada Johansson kırmızı kartla oyun dışı kaldı ve Gençlerbirliği son yarım saate bir kişi eksik girdi. 80.dakikada, 1.dakika önce oyuna giren Chadli’nin asistinde, yine 1 dakika önce oyuna giren Gulbrandsen topu ağlara gönderdi ve maç 1-1 oldu. Uzatma dakikalarında yine Chadli’nin asistinde bu sefer sahneye Mehmet Topal çıktı ve skoru 2-1 yaparak takımına galibiyeti getirdi.
Okan Buruk, bu maça Skrtel hariç Manchester United maçındaki ilk 11’le çıktı. İlk dakikada yenilen gol dengeleri değiştirdi ve Başakşehir’in daha fazla efor sarf etmesine neden oldu. İkinci yarıda yorulan Epureanu ve Aleksic’in yerine Mehmet Topal ve Giuliano girdi ama yine bir şey değişmedi. Okan hoca, 79.dakikada Chadli ve Gulbrandsen’i oyuna alarak formasyonu 4-1-4-1’den 4-4-2’ye çevirdi ve gol geldi. Hem stoper hem bek oynayabilen Cemali’nin oyuna girmesiyle ve rakibin bir kişi oynamasının verdiği özgüvenle Mehmet Topal daha fazla ileriye çıktı ve formasyon 3-1-4-2 oldu ve Başakşehir maçı kazandı. Maçın yıldızı Chadli’ydi. Yaptığı iki asistle takımına galibiyeti getirdi. Okan hoca doğru değişiklikler yaptı ve öğrencileri büyük bir özveriyle oynadı. Başakşehir kazanmayı gerçekten istedi ve kazandı.