Atatürk, 10 Kasım’lar ve bir fotoğraf

Engin BAŞCI

Bu fotoğraf 20 Kasım 1938’te çekildi.

O günlerde sadece bu fotoğraftakiler değil, bütün bir millet ağlıyordu…

Vatanın kurtarıcısı, Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk öleli 10 gün olmuştu.

O gün de Atatürk’ün naaşı törenle Ankara’ya getirilmişti.

Ankara halkı sokaklardaydı.

Gözyaşları içinde Atatürk’e son yolculuğunda da eşlik ediyorlardı.

O gözyaşları bütün ülkede sel olup yüreklere aktı.

Ve öyle bir sevgi büyüdü ki o yüreklerde ulu bir çınar misali kök saldı, dalları Anadolu’nun her köşesine yayıldı, yaprakları bütün bir ülkeyi sardı.

O yüzden bazı insanlar hiç ölmez, yok edilemez, yok da sayılamaz…

Sevmeyenleri vardır elbet.

Dün de vardı, bugün de var, yarın da olacaktır, ama sayıları ve etkileri okyanustaki bir küçük damla kadardır…

Ona duyulan sevginin karşısında küçüldükçe küçülürler, maskelere bürünürler, bilmezler ki görünürler…

***

Fotoğraftakiler benim ailem…

Babaannem, babaannemin kardeşi büyük teyzem, babam, amcalarım ve kundakdaki bebek halam.

Aile fertlerinin ağladığı başka bir fotoğraf yok albümümüzde…

Tek ve biricik…

Tıpkı ardından gözyaşı döktükleri kişi gibi…

Boşuna denmemiş; zaman en önemli değer ölçermiş…

Ömrü savaşlarla geçmiş, savaşlarla ülkesini esaretten kurtarmış bir insan, daha topraktaki kan kurumadan savaştığı ülkelerle dostluk kurabilmiş, ‘yurtta sulh dünyada sulh’ demiş…

Bugün barışın, hem ülkemiz, hem bölgemiz hem de dünya için ne kadar önemli olduğunu yaşadıklarımızla anlıyoruz.

Kurtuluş Savaşı ile sorumluluğunu aldığı devlet mirasında saltanatın hilafetin üzerine oturmak varken;

cumhuriyet demiş,

‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ demiş, laiklik demiş,

akla ve bilime dayalı eğitim demiş,

kadın seçmeli seçilmeli, eşit statü ve haklara sahip olmalı demiş, demokrasiyi ve çağdaşlığı hedeflemiş…

Bugün İslam dünyasına bakınca; hem orada hem yaşadığımız coğrafyada bu değerlerin bizler için ne kadar önemli olduğunu görüyoruz…

Ve şimdi çok daha iyi anlıyoruz ki;

zamanın ötesini gören, halkına da sadece yaşanan zamanın değil geleceğin değerlerini de gösteren bir liderdi O.

İşte tam da bu yüzden, hem O hem de yüreklerde yaşayan sevgisi zamanda yolculuk yapar gibi…

Her daim bizimle.

Dün de, bugün de, yarın da…