Süper Lig’de 5.hafta…Fenerbahçe galip, Trabzonspor kayıp, Galatasaray düşüşte…

Umut Özdemir-gazetesanal.com

Spor Toto Süper Lig’in 5.haftası geride kaldı. Haftaya deplasman takımları damgasını vurdu.  5. haftada oynanan 9 maçın 5’ini deplasman takımları kazandı. 3 maç berabere bitti. Kendi evinde kazanan tek takım, Ankaragücü’nü 5-3’lük skorla geçen Çaykur Rizespor oldu.

Fenerbahçe deplasmanda karşılaştığı Göztepe’yi 3-2 yendi. Trabzonspor kendi evinde ağırladığı Başakşehir’e 2-0 mağlup oldu. Haftaya lider giren Aytemiz Alanyaspor, deplasmanda Galatasaray’ı 2-1 yenerek liderliğini sürdürdü. Deplasmandan galibiyetle dönen takımlardan Denizlispor, Gençlerbirliği’ni 2-1; Sivasspor da Kayserispor’u 3-1 yendi. Fatih Karagümrük-Kasımpaşa, Antalyaspor-Gaziantep FK, Konyaspor-Yeni Malatya maçları ise aynı skorla 1-1 sona erdi. Beşiktaş, haftayı “BAY” geçti.

Süper Lig’e bu hafta korona virüs gölgesi de düştü. Hatayspor’un çok sayıda oyuncusunda Kovid-19 çıkınca Hatayspor-BB Erzurumspor maçı ertelendi. Hatayspor’un 6. Hafta deplasmanda oynayacağı Ankaragücü maçının da ileri bir tarihe ertelendiği açıklandı.

TFF yönetmeliği gereği, bir takımın sahaya çıkması için en az 14 futbolcusunun sağlıklı olması gerekiyor.

Fenerbahçe galip… Ama son dakikalar endişe veriyor

Fenerbahçe geçen sezon savunma hatalarından çok çekti. Asıl mevki stoper olmayan Jailson’un sezonun genelinde bu mevkide oynatılması defansta yapılan hataların en büyük nedeniydi. Bu sezon için Fenerbahçe bu sorunu aşmış gözüküyor. Fakat bu sefer başka bir problemi var: Oyunda istikrarı koruyamamak.

Fenerbahçe – Göztepe maçının ilk yarısının hâkimi Sarı Lacivertlilerdi. Göztepe’ye ilk dakikadan itibaren baskı uyguladı ve bu baskının sonucunda kazanılan penaltıyı Jose Sosa gole çevirdi. Göztepe 1-0 geriye düştükten sonra yine tutuktu. Fakat tartışmalı bir pozisyonda kazanılan penaltıyı gole çevirerek maça eşitliği getirebildi. Fenerbahçe, ilk yarının sonlarına doğru duran toplardaki en büyük silahı Caner Erkin’in ortasında Serdar Aziz topu ağlara gönderdi ve ilk yarının skorunu belirledi: 2-1.

İkinci yarıya da hızlı başlayan Fenerbahçe, yeni transferi Pelkas’ın 51.dakikada attığı golle durumu 3-1’e getirdi. Bu golden sonra Fenerbahçe, 60.dakikaya kadar iyi oyununu sürdürdü ama üçüncü golden sonra bulduğu pozisyonları cömertçe harcadı. Kaçan goller iyi oyunun sonunu getirdi. Göztepe, 63.dakikada Guilherme’nin ayağından bulduğu golle farkı 1’e indirdi. Durum 3-2 olduktan sonra Fenerbahçe’nin yeni transferi Papiss Cisse, bulduğu iki net pozisyonu kaçırdı. İlk yarının başında “Fenerbahçe maçı kopardı” derken, birden “Acaba maç berabere biter mi?” sorusu maçı izleyenlerin kafasında oluştu. Bu durum, Fenerbahçe’nin son iki sezonda gösterdiği kötü performansın verdiği güvensizlikten kaynaklanıyor. Son iki sezondan bağımsız olarak 4. haftadaki Fatih Karagümrük maçında da aynı şey yaşanmıştı. Fenerbahçe baskı kuruyor, oyunu domine ediyor, goller buluyor ardından oyundan kopuyor ve her şey birden tersine dönüyor. Skoru koruyabiliyor, ama istikrarı koruyamıyor. Erol Bulut’un öncelikle buna bir çare bulması gerekiyor. Aksi takdirde, Göztepe ve Fatih Karagümrük maçlarından üç puanla çıkan Fenerbahçe’nin, önündeki maçları rahatlıkla kazanacağını söylemek güç.

Atan yok, tutan var; ama nereye kadar?

Geçen sezon Trabzonspor için bir ifade kullanılıyordu: “Atanı ve tutanı iyi”. Sezon başında “atan” olarak ifade edilen Alexander Sörloth, Leipzig’e transfer oldu. “Tutan” Uğurcan Çakır ise Bordo Mavililerin kalesini korumaya devam ediyor. Uğurcan, bu sezon ligde çıktığı 4 maçta 6 gol yedi ve kalesini sadece bir maçta gole kapatabildi. Uğurcan, “tutan” vasfını yitirmeye başladı. Bunun nedeni Sörloth gibi bir golcünün eksikliği. Buna bir de stoper pozisyonunda yaşanılan sıkıntı eklenince Trabzonspor’un, skor üretme ve savunma yapma konusunda eksik olduğu sonucu ortaya çıkıyor.

Bu eksiklikler, cumartesi akşamı da görüldü. Trabzonspor, ligde çıktığı ilk 4 maçta gol atamayan son şampiyon Başakşehir’i kendi evinde konuk etti. 32.dakikada İrfan Can Kahveci, takımının bu sezonki ilk golünü attı. Konuk ekip, ikinci yarıda Edin Visca’nın attığı güzel golle durumu 2-0’a getirdi ve maç bu skorla sona erdi. Başakşehir, milli maç arasını iyi değerlendirmiş. Trabzonspor’a pozisyonlar verdiler, ama kendileri de pozisyonlar buldular ve bunların ikisini gole çevirerek maçı kazanmayı bildiler. Şampiyonlar Ligi’nde karşılaşacağı Leipzig maçı öncesi istedikleri morali de buldular.   

Trabzonspor, pozisyonlar buldu, ama Başakşehir’in file bekçisi Mert Günok geçit vermedi. Burada skor üretme sorunu görülüyor. Bir takımdan golcü bir oyuncu gönderildiğinde onun eksikliğini dolduracak yeni bir oyuncunun bulunması zor bir iştir. Trabzonspor’un da bu zor işin altından şu ana kadar kalkabildiği söylenemez. Sörloth’un yerine transfer edilen Benik Afobe’nin ilk 5 haftalık performansı yetersiz. Buna Nwakaeme gibi golcü bir kanat oyuncusunun eksikliği (İlk 4 haftalık performansının yetersiz olmasına rağmen) ve Abdülkadir Ömür’ün formsuzluğu da eklenince Trabzonspor’un gol atmakta sıkıntı yaşıyor.

Bir diğer problem ise stoperler. Trabzonspor Beşiktaş maçına Campi – Hüseyin, Denizlispor maçına Campi – Hüseyin- Edgar Le, Yeni Malatyaspor ve Gaziantep FK maçlarına Hüseyin – Edgar Le, Başakşehir maçına ise Vitor Hugo – Edgar Le ile çıktı. Yani stoperde hangi ikilinin veya üçlünün oynayacağı net değil. Bu da hem Trabzonspor defansını hem de Trabzonspor’un takım savunmasını olumsuz anlamda etkiliyor. Burada gözler Uğurcan’a çevriliyor. Uğurcan çok iyi bir kaleci ama takım savunma yapmadığında nereye kadar iyi olabilirsin ki? Zaten Uğurcan da olamıyor.

Trabzonspor, gol ve defans konusunu çözüme kavuşturmalı. Yoksa maçlar bu şekilde geçer ve sezon sonunda ilk 5’e giremez. 

Sevmek bir ömür sürer, yenilmek dört dakika   

Galatasaray’da işler iyi gitmiyor. Avrupa’da alınan Glasgow Rangers mağlubiyetinden sonra bir de Kasımpaşa’ya yenilen Sarı Kırmızılılar, Aytemiz Alanyaspor karşısında son dakikada yediği golle bir yenilgi daha aldı.

Maça Aytemiz Alanyaspor iyi başladı. Topa sahip oldu ve oyuna ağırlığını koydu. Bu dakikalarda Caulker’ın elle oynadığı pozisyonda hakem beyaz noktayı gösterdi ve Galatasaray, Falcao’nun penaltıdan attığı golle 1-0 öne geçti. Bulduğu golle özgüveni yerine gelen Sarı Kırmızılılar, maça ağırlığını koymaya başlamıştı ki sahneye Babacar çıktı. Aytemiz Alanyaspor, 43.dakikada Senegalli futbolcunun frikikten attığı güzel golle maça eşitliği getirdi. 45+2’nci dakikada Galatasaray’ın yeni transferi Etobo, Salih Uçan’a yaptığı faul sonrası ikinci sarıdan kırmızı kart gördü ve takımını 10 kişi bıraktı. Maç işte burada koptu. Galatasaray, 4 dakikada hem gol yedi hem de bir kişi eksik kaldı. Fatih Terim, doğal olarak oyunu bırakmak istemedi ve Falcao ile Emre Akbaba’nın yerine Belhanda ile Ömer Toprak’ı oyuna aldı.  Sarı Kırmızılar, topun arkasına geçti ve kontra atakla gol bulmak istedi. Aytemiz Alanyaspor ise sürekli baskı kurarak, buna izin vermedi ve 90+5’inci dakikada bulduğu golle galibiyeti aldı. Bu skorla liderliğini de sürdürdü.

Galatasaray’a kritik maçlarda galibiyet aldırtan bir adam vardı. İsmi Muslera. Bu oyuncular oynadığı takım için büyük şanstır. Çünkü bir takım her zaman iyi oynayamaz. Bazen maçı alacak bir oyuncuya ihtiyaç duyulur. İşte bu da o maçlardan biriydi ve Muslera yoktu. Tabii sadece Muslera’ya bel bağlayarak olmaz. Galatasaray’ın taktik anlamda önemli değişiklikler yapması gerekiyor. Sadece Belhanda’yı yedek bırakmakla bu iş çözülmez. Fatih Hoca en kısa sürede bir reçete yazmalı. Yoksa sevmek bir ömür sürer, yenilmek 4 dakika.