Son 25 dakika… Akın Göksu yazdı…

HABERİ BURADAN DİNLEYEBİLİRSİNİZ.

Son 25 dakika….

Maçın 67 inci dakikası…

Beşiktaş 3-0 önde..

SOUZA’nın kırmızı kart göreceği tuttu, gördü de….

Bu dakika oyunun kırılma noktası.

Birilerinin birşeyler yapması lazım. Bunu yapmak isteyen bir tek Atiba var. Kırmızı karttan önce de var sonra da var…

Oyunu yavaşlatmak gerekiyor, bu yapılamıyor. Rakibi oyalamak gerekiyor, bu olmuyor. Rakibi aldatmak için çeşitli yöntemlere başvurmak gerekiyor, o da yok.

Kim yapacak bunları? Teknik adam. Kim o? Sergen Yalçın.

Maç sonu mazeretlere bakarsanız ardı arkası kesilmiyor…Yok Şampiyonlar Ligi, yok UEFA LİGİ, yok ekonomik kriz, yok transfer….

Bakın şimdi , bu takım büyük takım…Standart bir kulüpte olsanız anlattıklarınız su kaldırır. Ama Beşiktaş’ ta bu olmaz. Bu kulüpte mazeret üretilmez, çözüm üretilir.

Kırmızı karta kadar mükemmel bir gösteri ve üç gol, sonrasında pejmurdelik….

Anlaşılan şimdiye kadar Beşiktaş’ın B ve C planları yapılmamış. Bunları yapmakta SERGEN YALÇIN’a düşüyor. Eğer tecrübe ve bilgisi varsa… Ben bu kulübün evladıyım gibi duygusal yaklaşımlar da böyle büyük bir takımda çözüm üretmez ve yakışık da almaz…

Gelelim ilk 67 dakikaya.

Muhteşem bir Beşiktaş seyrettik. Bu da umut verdi. Bu gösteriyi gerçekleştiren aynı oyuncular ,aynı teknik kadro…Diliyorum ki düzen bozulduğunda da bu başarı devam etsin.

Aslında zor bir şey de değil bu… Olay Sergen Yalçın’ın bakışında gerçekleşiyor. Mazeret üretmeden çözüm üretme yönteminde herşey…

Bakalım Sergen Yalçın bunu becerebilecek mi?