İkinci Salgın Dalgası Sonbaharda mı? Türkiye’nin 4 aylık Korona raporu…

Türkiye’nin 4 aylık koronavirüs karnesi açıklandı.

11 Mart’tan bu yana Türkiye’nin gündeminde olan Covid-19 salgını konusunda Türk Tabipler Birliği (TTB) 16 haftalık değerlendirme raporu yayınladı.

https://www.ttb.org.tr/kutuphane/covid19-rapor_4.pdf linkinden ulaşılabilecek rapor 302 sayfadan oluşuyor.

Rapor, koronavirüs salgınını Dünya ve Türkiye’deki seyrini enine boyuna ele alıyor.

Raporda salgın konusunda şu saptamada bulunuyor:

“Ülkemizde ilk olgunun duyurulmasından bu yana 16. hafta geride kalmış durumdadır. Türkiye’de doğrulanmış olgu sayısı 5. ve 6. haftada tepe noktasına ulaşmış, doğrulanmış ölüm sayısı ise 6. haftada en yüksek sayısıyla karşımıza çıkmıştır. Ülkemizde salgın eğrisi 6. haftadan sonra tepe noktasına ulaşarak bükülmüş, ancak doğrulanmış olgu sayısı ve doğrulanmış ölüm sayısı çıktığı hızla azalma göstermemiştir. 13. haftada en düşük sayıda seyreden olgu sayısı 14. hafta ve sonrasında artış göstermiş; 14. haftada en düşük düzeyde seyreden ölüm sayısı ise 15. hafta ile birlikte artmaya başlamıştır.”

Yeni Normalleşme Sürecini Değerlendirme

Raporda 1 Haziran’da başlayan “yeni normalleşme” süreciyle vaka ve ölüm sayılarında olumsuz sonuçlar alındığına dikkat çekildi.

Raporda bir milyon nüfusta görülen ölüm ve hasta sayısı açısından yapılan karşılaştırmaya da yer verildi.

Türkiye’de bir milyon kişiden 1400’ünde koronavirüs görüldüğünü, hastalığa yakalananların 65’inin ise öldüğüne dikkat çekilen raporda şu değerlendirme yapıldı:

“Türkiye, salgındaki durum açısından diğer ülkelerle karşılaştırıldığında nüfuslarına göre ülkeler listesinde dünya genelinde 17’inci sırada olmasına rağmen hastalığın bulaşıcılığının daha yaygın, ölümlerin ise nüfus oranıyla uyumlu olduğu görülmektedir.

1 milyon toplam nüfus başına düşen toplam COVID-19 vaka ve toplam ölüm sayıları listelendiğinde, ülkemiz dünya sıralamasında sırasıyla 53. Ve 44. Sıralardadır.”

Almanya Türkiye Kıyaslaması

Benzer nüfusa ve pik dönemine sahip iki ülke olan Almanya ve Türkiye’nin karşılaştırıldığı raporda Türkiye’nin Almanya’ya göre salgının toplumdaki yayılımını azaltma konusunda başarısız olduğu görüşüne yer verildi.

Sağlık Bakanlığı tarafından 30 Haziran 2020 tarihine kadar oldukça kısıtlı veri paylaşımı yaptığından Türkiye’ye ilişkin değerlendirmelerin oldukça sınırlı bir şekilde yapılabildiği hatırlatılan raporda, Bilim Danışma Kurulu’nda Türk Tabipleri Birliği ve diğer önemli aktörlerin dışlanması eleştirildi.

Uyarılar

Raporda sağlık çalışanlarının COVID-19 testinin pozitif olma olasılığının normal topluma göre 12 kat fazla olduğuna ve çok fazla risk altında olduklarına işaret edildi.

Raporda sonbahar döneminde ikinci salgın dalgası beklendiğine dikkat çekildi. Bu konuda şu değerlendirmede bulunuldu:

“İkinci büyük dalganın sonbaharda olacağı ısrarla akılda tutulmalıdır. Turizm sektörünün de aşamalı, kısıtlamalı ve denetimli biçimde yerli ve yabancı turistlere hizmet vermeye başlayacağı anlaşılmaktadır. Bu konuda karar alırken ülkemizdeki güncel salgın verilerinden daha çok dünyadaki salgın verileri ve özellikle sonbahar ve kış mevsimini yaşayan Güney yarımküre ülkelerinin verileri dikkate alınmalıdır.”

Öneriler

Raporda sadece tespitler değil öneriler de yer alıyor.

Öncelikle kapalı ve kalabalık ortamlara sahne olan AVM’lerde insanların ihtiyaçlarını karşılamaları için sadece mağazaların açılması önerildi. Sinema, oyun ve yemek alanlarının açılmaması görüşüne yer verilen raporda şu öneriler yer aldı:
“Kalabalık ortamlarda maske zorunluluğu devam ettirilmeli, sosyal mesafe açısından alışveriş merkezinin kapasitesine göre izin verilebilecek sayılar belirlenmeli buna yönelik olarak AVM’lere giren sayısını sıkı bir şekilde kontrol edecek mekanizmalar geliştirilmelidir.”

Raporda, 65 yaş ve üstündeki insanların yazlıklara ya da memleketlerine gidebilmelerinin, tarımsal üretimde çalışacak kişilerin üretim alanlarına transferi konularında izin verilmesinin salgının olumsuz etkilerinin fazlaca görüldüğü büyük kentlerden kırsal alanlara ciddi bir “göç” tablosu yarattığına işaret edildi.

Raporda, Kitlesel hareketliliğin fazla olduğu farklı ülkelerden gelen insanların çok yoğun olarak bir arada oldukları hac, festivaller, spor karşılaşmaları, konserler, kongreler gibi etkinliklerin yapılmaması önerildi.

Türkiye’de ilk koronavirüs vakası 11 Mart’ta görüldü. İlk ölüm 17 Mart’ta açıklandı. Ancak gazeteci Saygı Öztürk’ün yazdığı haberden sonra emekli Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman’ın 15 Mart’ta koronavirüsten öldü doğrulandı.

Türkiye’de 11 Temmuz tarihine kadar 3 milyon 930 bin 223 kişiye test yapıldı. Bunlardan 211 bin 981’inde koronavirüs saptandı. Bunlardan 5 bin 344’ü öldü. Halen bin 194 kişi yoğun bakımda; 401 kişi solunum cihazına bağlı olarak tedavi görüyor. Türkiye’de günde ortalama 45 bin ila 50 bin kişiye test uygulanabiliyor.