Yeni bir araştırma küresel düzeyde, doğum oranlarının insanlığın geleceğini etkileyecek hızda bir düşüş gösterdiğini ortaya koydu.
Göç, coğrafi özellikler, demografik özellikler ve sosyo ekonomik faktörler de katılarak farklı senaryoların ortaya çıkarıldığı araştırmaya göre, 23 ülkenin nüfusu 2100 yılında bugünkünün yarısına düşebilir.
İngiliz Yayın Kurumu BBC Türkçe Servisi’nin haberine göre, 2100 yılında Türkiye’nin nüfusu 2017’ye göre azalmayacak, ama doğum oranı giderek düşecek ve en yüksek 110 milyon civarın çıkacak. Türkiye’nin nüfusu daha sonra düşmeye başlayacak. 2100 yılında 101 milyon olması bekleniyor.
Hesaplamalara göre eğilimler değişmediği takdirde en çok etkilenecek ülkelerden Japonya’nın, 2017 yılında eriştiği en yüksek nüfus düzeyi olan 128 milyon yüzyılın sonunda 53 milyonun altına düşebilir.
İtalya’nın nüfusunun da benzer bir zaman dilimi içerisinde 61 milyondan 28 milyona düşebilir.
İngiltere ise 2063 yılında 75 milyon ile nüfusunun zirvesine ulaşacak ve 2100’de yeniden 71 milyona düşecek.
Şu anda dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip ülkesi olan Çin dört yıl sonra 1 milyar 400 milyon ile zirve yapacak ama 2100 yılında nüfusun yarıya inerek 732 milyon olması bekleniyor.
O zaman dünyanın en kalabalık ülkesi Hindistan olacak.
Ama uzmanlar ülkelerin ötesinde küresel bir sorunla yüzyüze olunduğunu, 195 ülkeden 183’ünde doğum oranlarının mevcut nüfusun azalmasına yol açacak düzeye indiğini söylüyorlar.
Uzmanlar, dünya nüfusunun 2064 yılında 9 milyar 700 milyon ile en yüksek seviyeye çıkacağını ancak 2100 yılında ise 8 milyar 800 milyona ineceğini tahmin ediyor.
Yaşlı nüfus artacak…
Doğurganlık oranının düşmesiyle ülkelerdeki yaşlı nüfus artacak. Bazı ülkelerde o yıl doğan çocukların sayısı kadar insan da 80 yaşına basacak.
80 yaşın üzerindeki dünya nüfusu 2017’de 141 milyon iken, 2100 yılında 866 milyona çıkacak. Bu da beraberinde sorunları getirecek. İşte sorular:
Bu kadar büyük bir yaşlı nüfusun olduğu bir dünyada, kim vergi ödeyecek? Yaşlıların bakım ve sağlık hizmetleri nasıl finanse edilecek? Yaşlılara kim bakacak? İnsanlar o yıllarda, bugünkü gibi bir gün emekli olabilecekler mi?
Neler oluyor?
Doğurganlık oranı, yani bir kadının doğurduğu ortalama çocuk sayısı 2,1’in altına düşmeye başladığında nüfus da azalmaya başlıyor.
1950 yılında kadınların doğum oranı ortalama 4,7’ye kadar çıkmıştı. 2017’ye gelindiğinde doğum oranlarının dünya çapında ortalama 2,4’e kadar geriledi.
Bu düşüş hızı devam ettiği takdirde 2100 yılında 1,7’ye kadar düşmüş olacak.
Doğum oranları neden düşüyor?
Doğum oranlarındaki düşüş daha çok kadının eğitime ve çalışmaya yönelmesi, doğum kontrol yöntemlerine daha rahat erişebilmesi ve kadınların daha az sayıda çocuk sahibi olmayı istemelerinden kaynaklanıyor.