Dünya Sağlık Örgütü ve bilim insanları Covit-19’un nasıl ortaya çıktığını araştırmaya devam ediyor. Covit-19 ilk olarak 2019 yılının Aralık ayında Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkmıştı. Ancak yapılan çalışmalar sonucu virüsün daha önce görüldüğüne dair bulgular paylaşılmıştı. 2019 yılının Eylül ayında İtalya’da bir kanalizasyonda virüs kalıntıları tespit edildiği araştırmalarla ortaya konulmuştu.
Covit-19’un ilk görüldüğü günden bugüne virüsün ortaya çıkışıyla pek çok senaryo ortaya atıldı. Çin odaklı senaryolarda yarasalar, yaban hayvan satışı yapılan pazarlar, dondurulmuş yiyecekler ve virüsün ilk ortaya çıkarıldığı Vuhan’daki laboratuvar şüpheliler arasında sayılmıştı.
Eski ABD Başkanı Donald Trump da, dünyayı saran Vuhan’daki laboratuvardan sızdığı iddialarının sözcülüğünü üstlenerek pandemiden Çin’i sorumlu tutmuştu. Çin ise bu yöndeki suçlamaları kesin dille reddetmişti.
Alman yayın kuruluşu DW’nin haberine göre, uluslararası üne sahip bilim insanlarının çoğunluğu da virüsün genetik yapısına bakıldığında koronavirüsün laboratuvar üretimi değil, doğal bir virüs olduğu görüşünü paylaşıyor.
Gizemli laboratuvara ziyaret
Dünya Sağlık Örgütü’nden bir ekip de, virüsün kaynağını belirlemek amacıyla yürüttüğü çalışmalar kapsamında Çin’in Vuhan kentinde iddialara konu olan Viroloji Enstitüsü’nü laboratuvarı ziyaret etti.
Çin Bilimler Akademisi’nin önde gelen kuruluşları arasındaki laboratuvar yıllardır yarasalardaki koronavirüs tipleri üzerinde araştırmalar yapıyor.
Yarasalar, genetik benzerlikler nedeniyle koronavirüsün olası kökenleri arasında görülüyor. Enstitü, 2003’te SARS virüsünün patlak vermesi sonrasında yarasa kaynaklı koronavirüslerin genetik verilerinden bir arşiv oluşturmuştu.
Yüksek koruma altındaki Enstitü’de 3,5 saat geçiren DSÖ ekibinden zoolog Peter Daszak, Enstitü’ye yapılan ziyareti “son derece önemli bir ziyaret” olarak nitelendirerek Dr. Shi Zhengli’nin de aralarında bulunduğu Enstitü personeliyle bir araya geldiklerini, samimi ve açık bir görüşme yaptıklarını kaydetti. Daszak kilit sorular yönelttiklerini ve yanıtlar aldıklarını belirtti.
Yarasalardaki koronavirüsler üzerinde yaptığı çalışmalarla uluslararası üne sahip olan ve “yarasa kadın” adıyla anılan Shi Zhenghli daha önce de DSÖ uzmanlarıyla bir araya gelmiş ve konuyla ilgili bir sunum yapmıştı.
Shi de diğer çoğu bilim insanı gibi, virüsün olağanüstü koruma önlemleri altındaki laboratuvardan sızmış olabileceği tezini reddediyor.
DSÖ uzmanları daha önce de Çin’deki hastaneler, araştırma enstitüleri ve yaban hayvan satışı yapılan Vuhan’daki Huanan pazarında incelemelerde bulunmuştu. İlk tespit edilen koronavirüslerden bazılarının bu pazardan kaynaklandığı ortaya çıksa da hepsinin kökeninin burası olduğuna dair elde bir bulgu yok.
Çin’den karşı atak
Diğer yandan Çin’de devlet medyası birkaç aydır virüsün Çin’den değil başka ülkelerden kaynaklanmış olabileceğine dair spekülasyonlara yer veriyor. Enfeksiyonların daha öncesinde başka ülkelerde de görülmüş olabileceğine ya da dondurulmuş gıdalar yoluyla ülke dışından Çin’e taşınmış olabileceğine dair Çin makamlarına dayandırılan haberler çıkıyor. Ancak dondurulmuş gıdalar üzerinde bulunan virüs izlerinin enfeksiyon için yeterli olup olmadığı kanıtlanmış değil ve bu, bilim insanları arasında da tartışmalı bir konu.
Çin’de incelemeler yapan DSÖ ekibi dahil bilim dünyası, bu ziyaretin sorulara kesin yanıtlar verebileceğinden şüpheli. Bu soruların başında da virüsün hayvanlardan insanlara nasıl geçtiği geliyor.
DSÖ ekibinden Hung Nguyen-Viet de “Bu derece kısa süreli bir görevde, virüsün kökenlerini ileri seviyede anlayabilmemiz ya da kesin yanıtlara ulaşabilmemiz pek muhtemel değil” diye konuştu.