Aşı’da denek olmak…

HABERİ BURADAN DİNLEYEBİLİRSİNİZ.

Aşıların, önce hayvanlar sonra da insanlar üzerinde denenmesi gerekiyor. Bu çalışmalar çoğunlukla yıllar alıyor. Yıllar süren çalışmaların ardından aşılar ilgili kurumlardan onay alıyor ve yaygın olarak kullanılmaya başlanıyor.

Koronavirüs nedeniyle aşı çalışmaları dünyanın gündeminden hiç düşmüyor. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülkede yüzlerce çalışma yapılıyor.

Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 1 milyona yaklaşırken, aşılar insanlar üzerinde de denenmeye başlandı.

Alman Yayın Kurumu DW Türkçe’de yer alan habere göre, Uzmanlar bu çalışmalardan korkmamak gerektiğini belirtirken, vatandaşlar denek olmak konusunda endişelerini dile getiriyor..

200 aşı denemesi yapılıyor.

Çin’de ortaya çıktığı bilinen koronavirüsle mücadele için bir çok ülkede aşı çalışmaları yürütülüyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, klinik ve klinik öncesi test aşamasında olan yaklaşık 200 aşı adayı bulunuyor.

Bu adaylar arasında yöneticiliğini Prof. Dr. Uğur Şahin’in yaptığı Alman BioNTech şirketi de bulunuyor. Temmuz ayında aşı denemelerine başlayan BioNTech ve Pfizer’in gelecek aylarda Türkiye ve Güney Afrika’da da çalışmalar başlatması bekleniyor.

Türkiye’de denenen çalışmalar.

Çin’de üretilen koronavirüs aşısının Türkiye’deki denemelerine de başlandı. Bu kapsamda aşının ilk dozu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gönüllü sağlık çalışanlarına yapıldı.

Çin aşısının uygunlanmaya başlandığı bir diğer merkez ise Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi oldu. İlk aşı, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Profesör Doktor Hüsnü Efendi’ye yapıldı.

Kimler denek olabilir?

Denek olabilmek için öncelikle gönüllülük esası aranıyor. Ardından da hamile olmamak, 18 yaşın altında olmamak gibi genel kurallar aranıyor. Ayrıca her çalışmanın içeriğine göre özel kurallar belirleniyor.

Deney olmayı kabul eden kişi denemelerin yapıldığı merkeze başvuru yapıyor. Ardından da temel şartları sağlayan kişiler bir dizi testlerden geçiriliyor.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, denek olacak kişinin kan tablosuna, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarına bakıldığını belirterek, “Kişinin başka ilaç kullanıp kullanmadığı, ilaç etkileşimlerinin olup olmayacağı, altta yatan hastalığınız varsa ne durumda olduğu gibi bir takım incelemelerden” geçildiğini söyledi.

Bütün işlemler sonucunda kişi denek olmaya uygun ise bir onay formu ile denek olmayı kabul ediyor.

Aşı çalışmalarında denek olmak ister misiniz?

DW Türkçe’nin konuştuğu vatandaşlar başta koronavirüs aşısına yönelik çalışmalara ve genel olarak aşı çalışmalarına temkinli yaklaşıyor. Çeşitli sebeplerle denek olmak istemeyenler olmasına karşın çoğunluk “güven” sorunu nedeniyle katılmak istemiyor. Güvenliği ve etkinliği henüz kanıtlanmadığı için denek olmak istemeyenler, öncelikle başkasında test edildikten sonra kullanmak istediklerini söylüyor.

“Aşı ve ilaç çalışmalarından çekinmemek ve korkmamak gerekir” diyen Prof.Dr. Bülent Ertuğrul, “Bugün insanlığın gelişimi açısından bu çalışmaların güvenilirliğini test etmek açısından bilimsel yöntemler oldukça iyidir” ifadesini kullandı.

Test aşamasındaki riskler

Test aşamasında en çok merak edilen soru ise yaşanabilecek sorunların neler olduğu… “Oluşacak komplikasyonların kullanılacak olan ilaca göre değişeceğini” söyleyen Ertuğrul, aşı çalışmalarında yan etki oranının “çok düşük” olduğunu belirtti.

Bülent Ertuğrul, her olasılığa karşı çalışmayı yapan kuruluş denekleri sigorta ettiğini ifade ederek, sigorta süresinin Etik Kurulunun onayından geçmesi gerektiğini bildirdi.

“Bilginiz dışında aşı testi yapılamaz”

Bir diğer merak edilen soru ise insanlar üzerinde bilgileri dışında test yapılıp yapılamayacağı. Habersiz test yapılamayacağını belirten Doktor Bülent Ertuğrul, “Haber vermek de yetmez, yazılı onayınızın da olması gerekir” dedi.

Sağlık ya da başka sektörlerde denek olacak insanlara zaman zaman para teklifi de yapılabiliyor. DW Türkçe’nin konuştuğu bazı vatandaşlar da para karşılığında denek olmayı kabul etmeyi düşünebileceklerini belirtti.

Doktor Ertuğrul, böyle bir yöntemin zaman zaman uygulandığına ancak bunun etik olmadığına vurgu yaptı. “Bu firmadan firmaya ve denenen ilacın durumuna göre de değişebiliyor. Denenen ilaç kemoterapi gibi riskli bir ilaçsa o zaman belirli bir ücretlendirme yapılabiliyor” ifadesini kullanan Ertuğrul, “Kuruluşlar denek olan kişiye ücret vermeseler bile o çalışma sırasındaki tüm giderlerini üstlenirler” değerlendirmesini yaptı.

Faz 3 çalışmalarda yeterli veriler elde edildikten sonra ürünün ilaç olarak kullanılabilmesi için “onay” alınması gerekiyor. Onay mercileri de ülkelerin veya bağlı oldukları en üst sağlık otoriterleri. Bunun için Türkiye’de ilaç başvuruları Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na yapılıyor.