AB’de yeni bir döneme kapılar aralandı. Avrupa Parlamentosu ile üye ülkeler, mali kaynaklardan yararlanmak için hukuk devletine bağlılığı şart koşan mekanizma üzerinde mutabakata vardı.
Avrupa Birliği’ne (AB) üye ülkelerin hükümet temsilcileri ile AB Parlamentosu, hukuk devleti ilkelerini ihlal eden üye ülkelerin, birliğin mali kaynaklarından yararlanabilmesini kısıtlayan “cezalandırma mekanizması” üzerinde uzlaştı.
Alman Yayın Kurumu DW Türkçe’nin haberine göre, Brüksel’de üç haftadır yürütülen çetin müzakerelerin sonunda mutabakat sağlandı. Mutabakat, AB tarihinde ilk kez hukuk devleti ihlallerinin, mali kaynakların kısıtlanması yoluyla cezalandırılmasına imkan sağlıyor.
“Önemli dönemeç”
AB Dönem Başkanı Almanya’nın Dışişleri Bakanı Heiko Maas, uzun soluklu müzakerelerden sonuç alınmış olunmasını, “çok önemli bir dönemeç” olarak nitelendirdi.
Bu yolla AB’de hukuk devletini güçlendirdiklerine vurgu yapan Heiko Maas, “çünkü bu mekanizma ile AB bütçesinin üye ülkeler tarafından istismar edilmesini önlemek istiyoruz. İlk kez AB mali kaynaklarına, hukuk devleti standartlarına bağlılık şartı getirildi” dedi.
Hukuk devletine bağlılığın Avrupa Birliği’nin en temel değerlerinden biri olduğunu aktaran Maas, “Bu uzlaşı ile Avrupa olarak ortak değerlerimizi birlik içinde de daha fazla güçlendirmek yolunda ilerleme kaydettik” diye konuştu.
Varılan uzlaşmaya göre, mali kaynaklardan yararlanma, hukuk devleti ilkelerine uyma koşuluna bağlandı. Yeni mekanizmanın bir sonraki uzun vadeli AB bütçesiyle birlikte yürürlüğe girmesi hedefleniyor.
Üzerinde uzlaşılan formül Almanya’nın önerisine dayanıyor. Buna göre bir üye ülkeye yaptırım uygulanmasını AB Komisyon’u önerecek, önerinin üye ülkelerin nitelikli çoğunluğu, yani AB nüfusunun yüzde 65’ini temsil eden 15 üye ülke tarafından kabul edilmesi gerekecek.
Örneğin bir üye devlette, mali kaynakların istismarına, yargı bağımsızlığında yaşanan sorunlar kaynaklık ediyorsa işte o zaman bu mekanizma devreye girebilecek, AB kaynaklarında kesintiye gidilebilecek.
Polonya ve Macaristan direniyor
Varılan uzlaşmanın hayata geçirilmesi için şimdi AB Parlamentosu ve AB Konseyi’nde kabul edilmesi gerekiyor.
Yıllardır hukuk devleti ihlalleri nedeniyle eleştiri oklarının hedefinde olan Polonya ve Macaristan, bu mekanizmaya direniyor. Her iki ülke, gerçekten de bu mekanizmanın yürürlüğe sokulması halinde, AB’nin ortak bütçesi ile ilgili uzun vadeli önemli kararları bloke etmekle tehdit etmişti. Hatta Varşova ve Budapeşte, milyarlar tutarındaki koronavirüs yardım programını, veto yoluyla bloke etmeye hazır olduklarını da bildirdi.