10 Ocak: Gazeteciler bayramlarını kutlayamıyor

gazetesanal.com

“10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde bu yıl da demokratikleşme, çok seslilik, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünden söz edemiyoruz. 10 Ocak’ı işsizlik, sansür, gözaltı ve tutuklamalarla karşılıyoruz”

Bu değerlendirme, gazetecilerin en büyük meslek örgütü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC), 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yaptığı açıklamanın ilk satırları.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin verilerine göre, Türkiye’de gazetecilerin yüzde 30’u işsiz. İletişim fakültelerinden her yıl mezun olan binlerce gençten ancak yüzde beşi medya sektöründe iş bulabiliyor. Sansür, düşük ücretler, sosyal güvencesizlik, sendikasızlık, gözaltı ve tutuklamalar gazetecilerin yaşadığı sorunların ilk maddelerini oluşturuyor.

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü’nün 2020 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye, 180 ülke arasında 154’ncü sırada yer alıyor. TGC’nin açıkladığı rakamlara göre halen 70 gazeteci cezaevinde tutuluyor.

Artık bayram değil…

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, 10 Ocak gününün Basın Kanunu’nun çıkarılması için verilen mücadele sonucu 1961’de gazeteciler için önce ‘bayram’ olarak ilân edildiğini, 1971’de uygulanan baskı nedeniyle Çalışan Gazeteciler Günü’ adını aldığını hatırlattı.

Bu baskı ve sorunların devam ettiğine vurgu yapılan TGC açıklamasında; “Yalnızca iktidara biat eden gazetecilere devletten ve çeşitli kaynaklardan olanak sağlanırken kamuoyunu haberle buluşturmak isteyen yaygın ya da yerel bağımsız gazeteler çeşitli ekonomik baskılar altına alınıyor. Basın İlan Kurumu bu tür gazetelere sudan bahanelerle ilan kesintileri uyguluyor, bu gazetelerin yaşama kaynaklarını kesmeye çalışıyor. “ ifadelerine yer verildi.

“Gazetecilerin kıdem tazminatı ödenmiyor”

10 Ocak’ın sağladığı haklar gazetecilere kullandırılmadığına dikkat çeken TGC, gazetecileri bekleyen sıkıntılar ve tehlikeler de giderek arttığını kaydetti.  TGC açıklamasında, “Basın sektöründe haberin görünmediği gazetelerini satamayan, televizyonlarını izlettiremeyen medya patronları zararı kapamanın yolunu işten gazeteci atmakta buluyor, kıdem tazminatı bile ödemiyor.” denildi.

Basın kartsız çalıştırılan gazeteci sayısının arttığına, gazetecilerin düşük ücretle ve güvencesiz çalıştırıldığına vurgu yapılan açıklamada “TBMM’den geçen torba yasayla gazetecilerin erken emekli olmasını sağlayan yıpranma hakkı basın kartı şartına bağlandı. İletişim Başkanlığı ise binlerce gazetecinin basın kartını gerekçe belirtmeden ‘incelemede’ diyerek vermiyor. Basın kartlarını alamadıkları için gazeteciler yıpranma hakkından mahrum ediliyor, dava açmak zorunda bırakılıyorlar.” ifadeleri kullanıldı.

TGC açıklamasında RTÜK denetimleri de;  “RTÜK ise iktidarın hoşuna gitmeyen haberleri yayınladıkları için bağımsız televizyonlara ağır para cezaları ve yayın durdurmayla sansür uyguluyor. Halkın haber alma hakkını engelliyor.” sözleriyle eleştirildi.

TGC, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde iktidar ve muhalefeti gazetecilik mesleğinin yapılmasının önündeki engelleri kaldırmaya çağırdı.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olarak nasıl ilan edildi?

4 Ocak 1961’de basın çalışanlarına bazı haklar ve yasal güvence sağlayan 212 sayılı Basın İş Kanunu Resmi Gazete ’de yayınlandı. Ancak dokuz gazete patronu, 212 sayılı yasaya ve Basın İlan Kurumu’nun oluşmasına ilişkin 195 sayılı yasaya karşı çıktılar. Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah’ın patronları ortak bildiriye imza atarak gazetelerini üç gün kapattıklarını duyurdu. İstanbul Gazeteciler Cemiyeti  (TGC) ve İstanbul Gazeteciler Sendikası ise çalışanlarla birlikte karara katılmadıklarını açıkladı. Ellerinde “Simidimiz ve hürriyetimiz için”,  “Çalışan gazeteciye cop, patrona hazırlop” gibi dövizler taşıdılar. “Dokuz patron olayı” olarak basın tarihine geçen bu gelişme üzerine gazeteciler üç gün boyunca İstanbul Gazeteciler Sendikası çatısı altında ‘Basın’ adlı bir gazete yayımladı. Basın Gazetesi 11 Ocak günü yayına başladı ve üç günlük boykot sırasında yayınını sürdürdü. Üç gün süren bu dayanışmanın ardından 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı olarak kutlanmaya başlandı. 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra gazetecilere yönelik ağır baskılar nedeniyle günün adı, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” olarak değiştirildi.