Suriye’deki mezhep çatışmaları ve Arap aşiretleri

Suriye’deki iç gerilim Dürzi bölgesindeki bir hafta süren çatışmalarla yeni bir boyut kazandı. Bedeviler, Dürzi savaşçılar ve hükümet güçleriyle bir hafta süren mezhep çatışmalarının ardından şehirden çekilerek, çevre köylere yerleşti.

BBC Türkçe’deki habere göre Bedeviler, Dürzilerle ateşkese uyacaklarını, ancak çatışmaların yeniden başlama olasılığını da göz ardı etmediklerini açıkladı.

İsrail, Dürzilere destek amacıyla bölgeye hava saldırıları düzenlemişti.

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, 20 Temmuz’da bölgede “temkinli bir sükunet”in hakim olduğunu açıkladı.

BBC’ye konuşan bir aşiret lideri, “Hükümetin bize emrettiğini yaptık ve anlaşmaya, hükümetin sözlerine bağlıyız ve geri döndük. Süveyda buradan 35 kilometre uzakta. Şu anda rehinelerimiz ve yaralılarımız orada, bize hiçbir şey vermiyorlar… Anlaşmaya uymazlarsa tekrar kente gireceğiz hatta Süveyda bizim mezarımız olacak” dedi.

Peki; Suriye’de çatışan Bedeviler kim?Bedeviler, Suriye’nin Badia olarak anılan çöl bölgelerinde tarihsel olarak yerleşmiş, Arap Yarımadası kökenli topluluklara verilen isim.

Kökenlerinin birkaç bin yıl önceye gittiği düşünülüyor.

Suriye’de “Arap” olarak anılan topluluklar, aşiretler halinde yaşıyor ve önemli bir bölümü göçebe hayvancılıkla uğraşıyor.

20. yüzyıl boyunca yerleşik hayata geçseler de, aşiret yapıları hala sosyal ve siyasal hayatta etkili.

Suriye’de nüfusun yüzde 10’undan fazlasını oluşturdukları düşünülüyor.

Kendilerini Bedevi olarak tanımlayan insanların çoğunluğu şehirlere yerleşmiş durumda.

Bedevilerin büyük bir bölümü Humus, Hama, Rakka ve Deyrizor gibi kentlerde yaşıyor.

Suriye’de 2011’de patlak veren iç savaş döneminde bazı Bedevi aşiret liderleri muhalefeti destekledi, bazılarıysa Esad iktidarıyla iş birliği yaptı.

Bedeviler, iç savaş boyunca hem silahlı mücadelede hem de yerel yönetim ve yardım organizasyonlarında aktif rol oynadı.

Dürzi ve Bedevi aşiretleri arasında bir süredir devam eden gerginlik, bir hafta önce başkent Şam’a giden yolda bir Dürzi tüccarın kaçırılmasının ardından ölümcül mezhep çatışmalarına dönüştü.

Ahmed Şara’nın geçiş yönetimi, şehre asker konuşlandırarak karşılık verdi.

İsrail, Dürzileri korumak amacıyla bölgeye saldırılar düzenledi.

Hükümet güçleri geri çekildi ve ardından Dürzi ve Bedevi savaşçılar arasında çatışma çıktı. Son yedi gün içinde hem yaşananlarla ilgili olarak Dürzi ve Bedevi savaşçıların yanı sıra güvenlik güçleri mensupları ve geçiş hükümetiyle bağlantılı kişiler de suçlandı.

Ahmet Şara, yaşanan gelişmeler üzerine 19 Temmuz günü ateşkes ilan etti ve Süveyda’ya güvenlik güçleri yönlendirildi.

Dürzi savaşçılar şehrin kontrolünü yeniden ele geçirdi. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), ölü sayısının 1120 kişiyi geçtiğini bildirdi.

Gözlemevi, ölenler arasında 427 Dürzi savaşçı ve 298 Dürzi sivilin bulunduğunu, bunlardan 194’ünün “savunma ve içişleri bakanlığı personeli tarafından yargısız infaz edildiğini” belirtti.

Diğer yandan 354 hükümet güvenlik görevlisi ve 21 Sünni Bedevi de öldürüldü; bunlardan üçü sivildi. Gözlemevine göre “Dürzi savaşçılar tarafından yargısız infazla öldürüldüler.”

İsrail saldırılarında 15 hükümet askerinin daha öldürüldüğü belirtildi.

Birleşmiş Milletler 20 Temmuz’da yaptığı açıklamada, çatışmalar nedeniyle en az 128 bin kişinin yerinden edildiğini söyledi. SOHR, Süveyda kentinde ciddi bir tıbbi malzeme sıkıntısı yaşandığını belirtti.

Suriye Kızılayı’ndan şehre ilk insani yardım konvoyunun ulaştığı bildirildi. İsrail’in kamu yayın kuruluşu, İsrail’in Dürzilere tıbbi yardım gönderdiğini bildirdi.