Kenevirden elde edilen çeşitli ürünlerin eczanelerde satışına olanak tanıyan “Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı.
Kanun teklifine göre kenevirin yetiştirilmesi ve hasadından Tarım ve Orman Bakanlığı sorumlu olacak. Kenevir yetiştiriciliği, bakanlığının denetiminde ve Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) yapılan başvurularla izin alınarak gerçekleştirilecek.
Üreticiler, detaylı planlar ve resmi onaylarla bu sürece dahil olabilecek.
Tıbbi kenevirin işlenmesi, ihracı, ruhsatlandırılması, kayıt işlemleri, izin ve satışı Sağlık Bakanlığı’na bırakılacak.
Ürünün satışına sadece eczanelerde izin verilecek, kontrolü ve güvenliği ise elektronik takip sistemi ile sağlanacak.
Kenevirin psikoaktif bileşenine ‘THC’ deniyor.
THC oranı yüzde 0,3’ten düşük olan kenevir ürünleri uyuşturucu özelliği taşımıyor.
Sağlık Bakanlığı’nın sıkı denetimi altında ruhsatlandırılacak yasa kapsamındaki ürünler, uyuşturucu etkisi olmayan ve THC oranı yüzde 0,3’ün altında olan kenevir türlerinden elde edilecek.
Tıbbi kenevir ürünleri, özellikle kanser, multipl skleroz (MS), epilepsi ve kronik ağrı gibi ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele eden hastalar için önemli bir destek sunuyor.
Ürünler, yalnızca Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği usullere uygun olarak, genellikle kırmızı reçete veya özel izinle temin edilebilecek.
Tıbbi kenevirin bilimsel faydaları neler?
Bilimsel çalışmalar, tıbbi kenevirin sağlık alanındaki potansiyelini ortaya koyuyor. Özellikle kannabidiol (CBD) içeren ürünler, ağrı yönetimi, nörolojik bozuklukların semptomlarının azaltılması ve kemoterapi hastalarında kusma gibi yan etkilerin kontrol altına alınmasında etkili.
Uluslararası literatür, tıbbi kenevirin kanser ve MS hastalarında yaşam kalitesini artırabileceğini gösteriyor. Çocukluk çağında dirençli epilepsi vakalarında da umut vadeden sonuçlar elde edilmiş durumda. Ancak, uzmanlar, tıbbi kenevirin hastalıkları tedavi etmekten ziyade semptomları hafifletmeye odaklandığını ve kullanımının mutlaka hekim gözetiminde olması gerektiğini belirtiyor.
Kronik Ağrı Yönetimi: Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 2018 tarihli raporuna göre, kannabidiol (CBD) ve düşük doz THC (tetrahidrokannabinol) içeren ürünler, kanser hastalarında kemoterapiye bağlı ağrılar ve nöropatik ağrıların hafifletilmesinde etkili bulundu.
ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin (NIH) desteklediği çalışmalar, tıbbi kenevirin kronik ağrı yönetiminde opioid kullanımını azaltabileceğini gösteriyor. Özellikle kanser hastalarında, ağrı kontrolü için geleneksel tedavilere yanıt vermeyen vakalarda tıbbi kenevir umut verici sonuçlar sunuyor.
Nörolojik Bozukluklar ve Epilepsi: Tıbbi kenevir, özellikle dirençli epilepsi türlerinde (örneğin, Dravet Sendromu ve Lennox-Gastaut Sendromu) belirgin bir etkiye sahip.
Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından onaylanan ve CBD içeren Epidiolex adlı ilacın, çocukluk çağındaki bu epilepsi türlerinde nöbet sıklığını azaltmada etkili olduğu kanıtladı. Sağlık Bakanlığı’nın da referans aldığı uluslararası çalışmalar, CBD’nin nöbet kontrolünde güvenli bir seçenek olduğunu doğruluyor.
Multipl Skleroz (MS) ve Spazmlar: WHO ve NIH, tıbbi kenevirin MS hastalarında kas spazmlarını ve spastisiteyi azaltmada etkili olduğunu belirtiyor. THC ve CBD kombinasyonunu içeren Sativex adlı ilaç, EMA tarafından MS kaynaklı spastisite tedavisinde onaylandı. Bu ürün, hastaların yaşam kalitesini artırarak hareket kabiliyetini destekliyor.
Kemoterapi Kaynaklı Bulantı ve İştahsızlık: Tıbbi kenevir, kemoterapi hastalarında bulantı ve kusmayı kontrol altına almada etkili bir destek sunuyor. NIH’nin klinik çalışmaları, THC içeren ürünlerin iştahı artırarak kanser hastalarında kilo kaybını önleyebileceğini gösteriyor. Bu, özellikle ileri evre kanser hastalarında yaşam kalitesini iyileştirmek için önemli bir katkı sağlıyor.
Anksiyete ve Uyku Bozuklukları: WHO’nun raporları, CBD’nin anksiyete ve uyku bozukluklarında potansiyel bir rahatlama sağladığını öne sürüyorç. Ancak, bu alanda daha fazla klinik araştırmaya ihtiyaç duyuluyor.
Sağlık Bakanlığı, uyarılarına göre bu tür kullanımların hekim kontrolünde yapılması gerekiyor.