Yüzyılın futbolcusu Maradona hayatını kaybetti…

gazetesanal.com

Maradona bir futbol efsanesiydi… FİFA da onu 2000 yılında Pele ile birlikte yüzyılın futbolcusu ödülüne layık gördü… Başarılar ve çalkantılarla dolu bir hayat sürdü… Arjantin’in yetiştirdiği futbol efsanesi 60 yaşında kalbine yenik düştü…

Maradona, Kasım ayı başında beyninde oluşan bir kan pıhtısı nedeniyle hastaneye kaldırılmış ve ameliyat olmuştu. Ameliyatı başarılı geçtiği belirtilen yıldız futbolcu taburcu edilmişti.

Buenos Aires’deki evinde dinlenmeye çekilen Maradona, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

Arjantin Devlet Başkanı Alberto Fernandez, Maradona’nın ölümü üzerine üç günlük ulusal yas ilan etti.

Pele ve Lineker’den açıklama

Yüzyılın futbolcusu ödülünü paylaştığı futbol dünyasının bir diğer efsane ismi Brezilyalı futbolcu Pele, Maradona’nın ölüm haberi üzerine “Kesinlikle, bir gün gökyüzünde birlikte futbol oynayacağız” mesajını paylaştı.

İngilizlerin efsane oyuncularından Gary Lineker ise Maradona’nın 1986 Dünya Kupası’nda attığı “Tanrı’nın Eli” golüne atıfta bulunarak, “Benim neslimin açık ara, tarihin ise muhtemelen en iyisi. Kutsanmış ama aynı zamanda sıkıntılı bir hayatın ardından, umarım Tanrı’nın elinde biraz olsun rahatlığı ve huzuru bulursun. Huzur içinde yat, Diego” dedi.

Maradona 'Tanrı'nın Eli' kimdir? kaç yaşında? ne zaman öldü? - Futbol  Haberleri - Fanatik

Başarı ve skandallarla geçen çalkantılı bir hayat

Diego Armando Maradona 30 Ekim 1960 yılında Buenos Aires’te dünyaya geldi. Futbol otoritelerince tüm zamanların en iyi futbolcularından biri olarak görüldü. Pele ile paylaştığı 2000 yılında FİFA tarafından verilen yüzyılın futbolcusu ödülü bunun kanıtıydı.

Feuding no more, Pelé joins world in mourning Diego Maradona

Maradona profesyonel futbol kariyeri boyunca Argentinos Juniors, Boca Juniors, Barcelona, Napoli, Sevilla ve Newell’s Old Boys takımlarında oynadı. Arjantin Milli Takımı’nda 91 kez maça çıktı, 34 gol attı. Dört dünya kupasında yer aldı. 1986 yılında Almanya’yı 3-2 yendikleri final maçından sonra kupayı havaya kaldırdı. O yıl dünya kupasının da yıldızı oldu. Çeyrek finalde İngiltere’ye attığı goller de futbol tarihine geçti. Maradona elle attığı golün ardından topa değen elini “Tanrı’nın eli” olarak nitelendirdi. Bu söz Maradona ismiyle birlikte anıldı. Topu 60 metre sürüp 5 rakibini çalımlayarak İngiltere ağlarına gönderdiği ikinci gol ise 2002 yılında FİFA tarafından yüzyılın golü seçildi.

Argentinos Juniors adlı kulüple ilk profesyonel sözleşmesini imzalayan Maradona; 167 maçta 115 gole imza attıktan sonra 1981 yılında Boca Juniors kulübüne transfer oldu. Boca Juniors ile şampiyonluk yaşayan Maradona, Bir yıl sonra Barcelona’yla sözleşme imzaladı. Maradona’nın Barcelona macerası iki yıl sürdü. 1984 yılında rekor transfer ücretiyle İtalya Seri A takımlarından Napoli’ye transfer oldu. Napoli, Maradona ile tarihinin en başarılı dönemini yaşadı. Maradona önderliğindeki Napoli, 1986-1990 yılları arasında iki kez lig şampiyonu, iki kez de lig ikincisi oldu. Napoli 1989 yılında da Maradona ile UEFA kupasını kazandı.

İtalya’da yaşadığı süre boyunca Maradona’nın kişisel sorunları arttı. Uyuşturucu kullanmaya başladı. 1991 yılında bir İtalya lig maçı sonrası rutin doping kontrolünde kokain kullandığı ortaya çıkan Maradona, Arjantin’e dönüşünde de polis tarafından uyuşturucu bulundurduğu gerekçesiyle göz altına alındı. Maradona’yı bu dönemde  futboldan daha çok, özel hayatındaki skandallar manşetlere taşıdı.1992 yılında İtalya’dan ayrıldı ve İspanya’da Sevilla’ya transfer oldu. Bir yıl orada oynadıktan sonra 1993 yılında Newell’s Old Boys’a imza attı. 1994 Dünya Kupası için yine iddialıydı. Ancak 94′ Amerika, Maradona için beklenmedik şekilde kısa sürdü. Yasak madde kullandığı tespit edilen Maradona şampiyonadan men edildi ve 15 ay ceza aldı. Maradona, cezasının bitmesiyle 1995 yılında yuvam dediği Boca Juniors’a oyuncu olarak döndü.  Boca’da iki sezon oynayan Maradona kariyerini kemiren kokain alışkanlığından kurtulamayınca 37 yaşında aktif futbol hayatını noktaladı.

Futbolu bıraktıktan sonra sağlık problemleri yaşayan Maradona, uyuşturucuya bağlı olarak kalbinden geçirdiği rahatsızlığın ardından Küba’da 22 aylık bir tedavi gördü.

Boca Juniors taraftarları için efsaneleşen Maradona için La Bombonera stadyumunun girişine İspanyolca; Boca es mi religion, Maradona es mi dios, la Bombonera es mi iglesia (dinim Boca, tanrım Maradona, mabedim La Bombonera) satırları yazıldı.

O bir devrimciydi

Bounes Aires’te işçi sınıfı banliyösü Lanus’ta doğan ve bir işçi çocuğu olan Maradona’nın politik duruşu da soldan yanaydı…  Kolunda Ernesto Che Guevara’nın, bacağında da Küba’nın devrimci lideri Fidel Castro’nun dövmesi bulunuyordu. Küba’yı ilk ziyaretinden sonda Fidel Castro ile dost oldu. Küba’nın en fanatik savunucularındandı. Yaşamı boyunca emperyalizme karşı duruş sergiledi. Bu duruşu nedeniyle çeşitli çevrelerden eleştiri alsa da asla geri adım atmadı, fikirlerinden ödün vermedi.

Maradona, Fidel Castro’nun ölümünün ardından “O benim için bir baba gibiydi. Arjantin kapıları suratıma kapatırken Küba bana kollarını açtı. Ölüm haberini aldığımda cehennemdeymişim gibi ağladım. Bugün bize veda ediyor ama Chavez gibi, Che gibi rehberlik etmeye devam edecek” ifadelerini kullandı.

Küba Dışişleri Bakanlığından Maradona paylaşımı | NTVSpor.net

Venezuella’nın eski devlet başkanı Hugo Chavez de Castro gibi olmasa da iyi dostuydu. Maradona, Chavez ile dostluğunu da “Hugo’nun bana bıraktığı miras harika bir dostluk ve inanılmaz bir siyasi bilgelik. Chavez, Latin Amerika’nın düşünce tarzını değiştirdi. ABD’ye boyun eğdik ve bize kendi başımıza yürüyebileceğimizi gösterdi” sözleriyle dile getirdi.

“Ben bir Küba askeriyim, Küba bayrağı için tüm bedenimi feda ederim” diyen Maradona, büyük bir dostluk kurduğu Küba’nın devrimci lideri Fidel Castro ile dört yıl sonra aynı gün (25 Kasım 2016) hayatını kaybetti.