Umut Özdemir-gazetesanal.com
Spor Toto Süper Lig’de, 10. haftasına Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi damgasını vurdu. Tarih tekerrür etti. Kadıköy’de 15 yıldır galibiyet alamayan Beşiktaş, 15 yıl önceki skorla ve yine 10 kişiyle Fenerbahçe’yi 4-3 yendi. Fenerbahçe bu yenilgiyle lig sıralamasında üçüncülüğe geriledi. Lider Alanyaspor ise kendi evinde oynadığı maçta Konyaspor’u 1-0 yendi ve zirvedeki yerini 3 puan farkla korudu. Galatasaray, deplasmanda Çaykur Rizespor’u 4-0 yenerek zorlu bir virajdan 3 puanla döndü. Sarı Kırmızılılar, averajla Fenerbahçe’nin önünde ikinci sıraya yerleşti. Trabzonspor, Ankaragücü’nü 1-0 mağlup ederek 2’de 2 yaptı. Başakşehir ise Denizlispor karşısında 3-0 öne geçtiği maçtan beraberlikle ayrıldı. Maç 3-3 sona erdi.
Fenerbahçe – Beşiktaş: Galibiyet Sergen Yalçın’a, mağlubiyet Erol Bulut’a yazar
Şampiyonluğun en büyük adayı olarak gösterilen Fenerbahçe, Başakşehir galibiyetiyle birlikte çıkış yaparak şampiyonluk yarışına girmek isteyen Beşiktaş’ı Kadıköy’de ağırladı.
İlk yarıya Beşiktaş hızlı başladı ve 4.dakikada Aboubakar’la 1-0 öne geçti. 20.dakikada sahneye tekrar Aboubakar çıktı ve skor 2-0 oldu. 34.dakikada Cisse, farkı 1’e indirdi ve ilk yarı 2-1 sona erdi.
İkinci yarı hızlı başladı ve 50.dakikada Larin kırmızı kart görerek takımını 10 kişi bıraktı. Lakin bu Beşiktaş’ı yıldırmadı ve 54.dakikada Necip Uysal’ın attığı golle skor 3-1 oldu. 68.dakikada Ozan Tufan durumu 3-2’ye getirdi. 88.dakikada sahneye N’Sakala çıktı ve maçı 4-2’ye getirdi. Ozan Tufan 90+7.dakikada penaltıdan attığı golle farkı yine 1’e indirdi ve maçın skorunu tayin etti: 4-3.
Fenerbahçe ilk yarı çok etkisizdi. Çünkü Erol Bulut, Lemos’u oynatarak Aboubakar’a adeta önlem almadı. Öte yandan Fenerbahçe orta sahası, Beşiktaş orta sahasına karşı zayıf kaldı. Oyunun geniş alanda oynanması da yine Beşiktaş’ın lehineydi. İkinci yarı Beşiktaş belki 10 kişi kaldı ama psikolojik üstünlüğe sahipti. Bunun verdiği özgüven ve Fenerbahçe’nin gol yollarındaki yetersizliği Beşiktaş’ın maçı kazanmasını sağladı. Sergen Yalçın, doğru bir kadroyla ve iyi çalışılmış bir taktikle net bir galibiyet kazandı. Erol Bulut ise şapkasını önüne koyup, düşünmeli. Çünkü bu mağlubiyet oyunculardan çok ona yazar.
Galatasaray: Güzel bir yemek
Kayserispor beraberliğinin ardından galibiyetler alarak tekrar şampiyonluk yarışına ortak olmak isteyen Galatasaray, çıktığı son 7 resmi maçta yenilmeyen Çaykur Rizespor’a konuk oldu.
İlk yarıda Galatasaray baskılıydı. Pek çok kez Çaykur Rizespor kalesine akınlar düzenleyen Galatasaray, beklediği golü uzatmalarda buldu. 45+2.dakikada Mbaye Diagne’nin penaltıdan attığı golle Sarı-kırmızılılar, soyunma odasına 1-0 önde gitti.
İkinci yarıda sahne yine Diagne’nindi. 52 ve 79.dakikalarda attığı golle hat-trick yaptı ve takımını 3-0 öne geçirdi. Taylan Antalyalı, 86.dakikada klas bir vuruşla topu ağlara gönderdi ve Galatasaray sahadan 4-0 galip ayrıldı.
Geçen hafta Galatasaray’ın Kayserispor karşısında tuzu eksik bir yemek olduğunu söylemiştim. Bu maçta ise güzel bir yemek görüntüsü verdiklerini söyleyebilirim. Fatih Terim, elindeki malzemeyle lezzetli bir yemek çıkarmış. Sarı-kırmızılılar ilk dakikadan itibaren Çaykur Rizespor’a oyununu kabul ettirdi ve maç boyunca etkinliğini sürdürdü. Çaykur Rizespor ise önceki maçlarına nazaran çok etkisizdi. Bunun nedeninin Remy’nin ilk 11’de tercih edilmemesi olduğu kanaatindeyim. Ligde 6 gol atmış bir oyuncunun yedek kalması mantıksız bir hareket. Stjepan Tomas’ın bu hatasını gözden geçireceğine şüphe yok. Galatasaray, zorlu bir deplasmanda iyi oynayarak kazandı. Güzel bir yemek gibiydi ve izleyicilerin “karnı” doydu.
Trabzonspor: B ve C planı lazım
BB Erzurumspor karşısında aldığı galibiyetle moral bulan Trabzonspor, ligin en alt sırasında bulunan ve orada kurtulmak isteyen Ankaragücü’ne konuk oldu.
İlk yarısı çekişmeli geçen maçta beklenen gol 45+1.dakikada geldi. Lewis Baker, frikikten attığı klas golle takımını 1-0 öne geçirdi ve ilk yarı bu skorla bitti.
İkinci yarı ilk yarıda olduğu gibi çekişmeliydi. Fakat bu yarıda gol sesi çıkmadı ve Trabzonspor, Ankaragücü’nü 1-0 mağlup ederek 2’de 2 yaptı.
Abdullah Avcı, geçen haftadaki kadroyu bozmamış. Taktiğini de değiştirmemiş. Bu sebeple Trabzonspor, geçen hafta olduğu gibi bu hafta da sahadan 1-0’lık galibiyetle ayrıldı. Fakat bu bir risk. Trabzonspor sürekli 1-0 kazanamaz. Daha fazla gol atmalı ve galibiyeti garantilemeli. Çünkü önümüzdeki haftalarda BB Erzurumspor ve Ankaragücü gibi diğerlerine nazaran kolay takımlarla oynamayacak. Abdullah Avcı 2’de 2 yaparak iyi bir başlangıç yaptı. Fakat şimdiden B ve C planı yapmaya başlamalı.
Başakşehir: 5 dakikada değişir bütün işler
Beşiktaş ve Manchester United mağlubiyetleri sonrası moral bulmak isteyen son şampiyon Başakşehir, kendi evinde Denizlispor’u ağırladı.
Maça hızlı başlayan Başakşehir, 11.dakikada Gulbrandsen’in attığı golle 1-0 öne geçti. 21.dakikada sahneye yine Gulbrandsen çıktı ve skoru 2-0’a getirdi. İlk yarı bu skorla sonuçlandı.
Başakşehir ikinci yarıya da hızlı başladı. 59.dakikada Demba Ba’nın attığı golle Başakşehir 3-0 öne geçti. Konuk ekip Denizlispor 62.dakikada Özer Özdemir’in attığı golle farkı 2’ye indirdi. 90+2.dakikada Rodallega durumu 3-2 yaptı. 90+7.dakikada Murawski’nin penaltıdan attığı golle skor 3-3 oldu ve maç bu skorla tamamlandı.
Okan Buruk, Berkay Özcan’ı yedeğe çekip, Gulbrandsen-Demba Ba ikilisini beraber oynatarak 4-4-2 formasyonuyla maça başladı. Başakşehir gayet iyi oynadı ve son yarım saate 3-0 önde girdi. Fakat bundan sonrası Başakşehir adına bir yanlışlar silsilesiydi. Okan Buruk, Denizlispor durumu 3-1’e getirdikten sonra Visca ve İrfan Can’ı oyundan alıp, ilk yanlışını yaptı. Demba Ba ve Mahmut Tekdemir’i de oyundan aldı ve hem defans hem de hücumu yapamayacak bir takımla sürekli atak yapmak istedi. Çünkü maçı kazandığını zannetti. Lakin Denizlispor, özellikle büyük takımlara karşı oynadığı maçlarda sonuna kadar zorlayan bir takım. Bunu Beşiktaş maçında durumu 3-0’dan 3-2’ye getirdiklerinde gördük. İlk golü attıkları an böyle bir senaryonun yaşanacağı belliydi. Ancak Okan Buruk bunu göremedi ve 1 puana razı oldu. Okan Buruk, hafta içindeki Leipzig maçını düşünüyor olabilir. Fakat Leipzig’le bir maç oynayabiliyorsa bunun ligdeki başarısı sayesinde olduğunu unutmamalı. Ayrıca rakibi kim olursa olsun “Zaten gol atamazlar” havasına girerek rehavete kapılmamalı. Mazhar Alanson’un da dediği gibi: 5 dakikada değişir bütün işler.