Avrupa Parlamentosu, 10 Aralık’taki AB zirvesi öncesinde Türkiye’ye yaptırım çağrısı yaptı. Avrupa Parlamentosu, AB liderlerine tavsiye niteliği taşıyan kararında, Türkiye’nin Doğu Akdeniz politikasını ve Maraş’ın kısmen açılmasını kınadı. Kararda, Türkiye’nin eylemlerine karşı harekete geçilmesi ve sert yaptırım uygulanması” istendi. Türkiye’nin tek taraflı adımlarına karşı AB’nin “birlik içindeki konumunu sürdürmesi gerektiği” vurgulanan kararda, Türkiye’nin yaptırım kararını ancak “diyalog, samimi işbirliği ve sahada somut ilerleme ile önleyebileceği” belirtildi.
Avrupa Parlamentosu’nun Avrupa Konseyi’ni Türkiye’ye yaptırım uygulamaya çağıran ve bağlayıcı olmayan kararı 3’e karşı 631 oyla kabul edildi. Oylamada 59 parlamenter çekimser kaldı.
Türkiye ve KKTC’den karara tepki…
Avrupa Parlamentosu’nun yaptırım çağrısına Türkiye ve KKTC’den tepki geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada, Türkiye’nin AP Genel Kurulu’nun kararını tümüyle reddettiğini söyledi.
Kararın bağlayıcı olmadığına vurgu yapan Hami Aksoy, “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin dikte ettirdiğinden şüphe duyulmayan bu karar, AP’nin Kıbrıs meselesi konusunda gerçeklerden ne kadar kopuk ve önyargılı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur” açıklamasında bulundu.
Hami Aksoy, “Bu yaklaşım ve zihniyeti muhafaza etmeleri halinde AB organlarının Kıbrıs meselesinin çözümüne yapıcı bir katkıda bulunması mümkün değildir. Türkiye-AB ilişkilerinin Kıbrıs sorunuyla rehin alınması ne AB’nin genel çıkarlarına, ne Kıbrıs sorununun çözümüne, ne de komşuluk ilişkilerinin iyileştirilmesine hizmet etmektedir. AP’yi ve AB’yi Kıbrıs Adası’ndaki gerçeklerle yüzleşmeye, Kıbrıs Türk halkının varlığını dikkate almaya ve AB’nin Nisan 2004 tarihinde Kıbrıs Türklerine verdiği taahhütleri yerine getirmeye davet ediyoruz.Türkiye, hem kendi, hem Kıbrıs Türklerinin haklarını, hiçbir tehdit ve şantaja boyun eğmeden kararlılıkla korumaya devam edecek, aynı zamanda diyalog ve müzakere çabalarını sürdürecektir” ifadelerini kullandı.
KKTC: Ada’da tek işgal GKRY’ninkidir
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada da “AP aldığı bir kararla, bir kez daha Kıbrıs Türk halkını yok saymakta ve Türkiye’yi haksız bir şekilde suçlama oyununa devam etmektedir” denildi.
Maraş’ın KKTC toprağı olduğuna ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bu bölgede otoritesi veya yetkisi bulunmadığına vurgu yapılan açıklamada, “AB’nin Kıbrıs’taki tek işgalin GKRY’nin 1960 ortaklık Kıbrıs Cumhuriyeti sandalyesini tek taraflı ve gayrı yasal bir şekilde işgali olduğunu ve Kıbrıs sorununun kaynağının da bu olduğunu görmesi gerekmektedir” ifadesine yer verildi.
KKTC Cumhurbaşkanlığı açıklamasında “AB 16 yıldır Kıbrıs Türklerine verdiği sözleri tutmayarak Kıbrıs Türk halkı aleyhine yürüttüğü yanlı ve adaletten yoksun politikalar nedeniyle halkımızın güven ve inandırıcılığını yitirmiştir. Bu nedenledir ki, AB’nin Kıbrıs’a ilişkin hiçbir konuda, özellikle de iki taraf arasında anlaşmaya dayalı bir çözüme yönelik yapılabilecek olası müzakerelerde tarafsız ve yapıcı bir rol oynaması mümkün değildir” denildi.
Çözümün ancak adanın iki eşit sahibi olan Kıbrıs Türk ve Rum halklarının uzlaşacakları bir vizyon çerçevesinde gerçekleşebileceğine dikkat çekilen açıklamada “Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliğe dayalı iki Devlet temelinde işbirliği uzlaşı arayışı kimsenin ipoteğinde değildir. Avrupa Birliği aldığı kararda bahsedildiği üzere gerçekten ada ve bölgedeki uyuşmazlıkların diyalog, diplomasi ve müzakere yoluyla çözümlenmesini istiyorsa, üyesi olan GKRY’ye adadaki muhatabının Türkiye değil, Kıbrıs Türk tarafı olduğunu söylemelidir. Kanımızca AB’nin öncelikle ada ve bölgede Rum tarafıyla eşit statüde olan Kıbrıs Türk tarafına saygı göstermesi ve GKRY’yi bu doğrultuda cesaretlendirmesi gerekir” ifadeleri yer aldı.