Türkiye’nin atık plastik ithalatı neden arttı. Türkiye son 5 yılda Avrupa’dan plastik atık ithal eden ülkelerin başında yer aldı. Çöp ithalatındaki artış, “Türkiye Avrupa’nın plastik çöp deposu mu oldu?” sorusunu gündeme getirdi.
Uluslararası çevre örgütü Greenpeace’in son araştırmasına göre, Türkiye, Avrupa ülkelerinden plastik atık ithalatında son beş yıldır ilk sırada yer alıyor.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre, Greenpeace Türkiye’nin derlediği verilere göre AB ülkeleri ve İngiltere’den Türkiye’ye 2023 yılında 456 bin 507 ton plastik atık gönderildi.
Greenpeace Türkiye, bunun günde 125 çöp kamyonuna eşdeğer olduğunu hesapladı.
Örgütün aktardığı Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) ve Birleşmiş Milletler (BM) Comtrade verilerine göre, Türkiye’ye en çok atık gönderen ülkeler şöyle oldu:
- İngiltere: 140.907 ton
- Almanya: 87.109 ton
- Belçika: 74.141 ton
- İtalya: 41.580 ton
- Hollanda: 27.564 ton
Prof.Dr.Gündoğdu, bu bir kirlilik transferi…
Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Prof. Dr. Sedat Gündoğdu, Türkiye’nin AB ülkeleri ve İngiltere dışında birçok başka ülkeden de plastik atık ithal ettiğini belirterek, Türkiye’ye gönderilen plastik atıkların farklı kodlar nedeniyle resmi verilerden çok daha yüksek olabileceğine dikkat çekiyor.
Gündoğdu, “Plastik atık ithalatı bir kirlilik transferidir. Burada bir ham madde transferi ya da ekonomik faaliyet olduğu iddia edilse de aslında biz başka ülkelerden kirlilik ithal ediyoruz” diyor.
Atık ithalatı neden arttı?
Greenpeace uzmanlarına göre Türkiye, Ocak 2018’de Çin’in plastik atık ithalatını yasaklamasıyla birlikte atık ithalatında hızla ilerleyerek ilk sıraya yükseldi.
Çin’in yanısıra Malezya, Tayland ve Vietnam gibi ülkeler de peşi sıra atık ithalatına kısıtlamalar getirdi.
Artan kamuoyu tepkileri sebebiyle Türkiye, 18 Mayıs 2021’de Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğle plastik atık ithalatını yasakladı.
Kırk beş gün olarak belirlenen geçiş sürecinin ardından, karar resmi olarak 2 Temmuz’da yürürlüğe girdi.
Ancak Ticaret Bakanlığı, 10 Temmuz’da yine Resmî Gazete’de yayımlanan bir tebliğ ile yasağı geri çekti.
Greenpeace Türkiye Plastik Kampanya Sorumlusu Nihan Temiz Ataş da “Bugüne dek yaptığımız saha araştırmaları, plastik atık ithalatı nedeniyle Türkiye’nin toprağı, havası ve suyunun geri dönülmez bir şekilde kontamine olduğunu ortaya koydu” diyor.
Atığın ne kadarı dönüştürülebiliyor?
Türkiye’nin ithal ettiği plastiklerin büyük çoğunluğu mekanik geri dönüşüme tabi tutuluyor.
Profesör Gündoğdu, “Bu mekanik kırılma esnasında, makinaya atılan plastiklerin yüzde 40-60 arası bir miktarı geri dönüşüm atığı haline geliyor. Başka bir ifadeyle, atığın da atığı haline geliyor ve hiçbir işe yaramıyor” diyor.
Gündoğdu, ithal edilen atık miktarı kadar hammadde üretilemediğini söylüyor.
“Türkiye gibi yılda 600 bin ton plastik atık ithal ediyorsanız, bundan ancak 200-250 bin ton hammadde üretebilirsiniz. Bunun da çoğunluğu daha düşük kalitedeki çöp poşeti, ayakkabı tabanı, bazı araba parçaları gibi ürünlere dönüştürülüyor.”
Gündoğdu, geri dönüştürülemeyen kısımların ya su sistemine karıştığını ya yasadışı bir şekilde çevreye atıldığını ya da geri dönüşüm tesislerinde yakıldığını söylüyor.
Plastik atıkların yakılması neden tehlikeli?
İthal edilen plastik atıkların yakılması hem Basel Sözleşmesi’ne hem de Türkiye’nin iç hukukuna aykırı.
Gündoğdu ise Türkiye’de bu yasağın çeşitli yollardan delindiğini söylüyor:
“Plastik çöpü ithal edip parçaladıktan sonra ortaya başka bir atık çıktığı için, o atığın niteliği değişmiş oluyor. Onu artık ithal edilmiş değil geri dönüşüm sürecinde ortaya çıkan bir atık olarak değerlendiriyorsunuz ve böylelikle yakılabilir bir atık haline geliyor.”
“Türkiye’nin dört bir yanında gördüğümüz fabrika yangınlarında bunun örneğini sıkça görüyoruz. Bazıları da bunu belediye çöpüymüş gibi atık depolama sahalarına gönderebiliyor.”
Plastik atıkların insan sağlığı ve çevre üzerinde yarattığı etkiler, Greenpeace’in 2019 yılında Adana’daki yasadışı plastik atıklar üzerine yaptığı araştırmada ortaya konmuştu.
Araştırma kapsamında toplanan kül, su ve nehir çamuru örneklerinde Türkiye’de bugüne kadar kaydedilen en yüksek seviyede, kanserojen olduğu bilinen dioksin ve furanlar tespit edilmişti.
‘Küresel Plastik Antlaşması bir fırsat’
Plastik atıklar konusunda gözler şimdi Küresel Plastik Antlaşması müzakerelerinde.
Birleşmiş Milletler Çevre Kurulu kararıyla, plastik kirliliği konusunda yasal olarak bağlayıcılığı olan anlaşmanın son toplantısı 25 Kasım – 1 Aralık arasında yapılacak.
Toplantıya Türkiye’den de bir delegasyon katılacak.
Greenpeace, anlaşmanın Türkiye’ye plastik atık ticaretini durdurmak için büyük bir fırsat olduğunu vurguluyor.
Ataş “Plastik atık ihracatı tamamen yasaklayan bir Küresel Plastik Anlaşması istiyoruz” diyor.
Greenpeace Türkiye ayrıca başlattığı imza kampanyasıyla, başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm bakanlıkları adım atmaya çağırıyor.
Türkiye’ye çağrı…
Plastiksiz Türkiye Platformu Girişimi çatısı altında buluşum 19 sivil toplum kuruluşu da anlaşma öncesinde Türkiye delegasyonuna çağrıda bulundu.
Platform, küresel plastik kirliliğinin denizler, toprak ve hava başta olmak üzere tüm yeryüzünü tehdit ettiğini belirterek Türkiye’nin müzakerelerde aktif rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı.